Sel denildiğinde, bir bölgedeki kara parçasının tamamının veya bir kısmının ani, büyük ve düzensiz su akıntıları neticesinde sular altında kalmasını anlarız. Nehirler, göller, barajlar bazen fazlasıyla suyla dolar ve taşarak kapladığı alanın dışına çıkar. Adına sel dediğimiz doğal felaket böyle oluşur.
Sel denildiğinde, bir bölgedeki kara parçasının tamamının veya bir kısmının ani, büyük ve düzensiz su akıntıları neticesinde sular altında kalmasını anlarız. Nehirler, göller, barajlar bazen fazlasıyla suyla dolar ve taşarak kapladığı alanın dışına çıkar. Adına sel dediğimiz doğal felaket böyle oluşur.
Ama dün Lefkoşa’da olan durum bundan farklıydı. 15 dakika yağan yağmur nedeniyle Başkent’te göller oluştu. Yıllardır dere yataklarına yapılan binalar nedeniyle yağan yağmur nereye gideceğini bilemedi. Düştüğü yerde kala kaldı. Biraz daha devam etse sele dönüşür müydü bilmiyoruz ancak hemen her yağmurda yaşadığımız benzer manzaralar,rastgele ve bilimsellikten uzak şehirleşme nedeniyle tekrar karşımıza çıktı. İleride yaşanabilecek muhtemel tehlikenin boyutunu göstermesi açısından dünkü durum oldukça önemlidir.
Doğanın bu mesajı iyi okunmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır. Yaşadığımız çağda her alanda müthiş teknolojik gelişme yaşanmaktadır. Bugün insanlık uzayda şehirleşmenin palanını yapmaktadır. Günümüz dünyasında şehircilik alanında kat edilen gelişmeleri iyi takip etmek artık bir mecburiyettir.
Tehlikenin boyutu konuyu bir kesime bırakmaya, havale etmeye engel teşkil etmektedir. Bu konu sadece siyasilerin ve Belediye’nin insafına bırakılamayacak kadar hayatidir. Eğer bırakılırsa; dere kenarları, dere yatakları inşatla dolmaya,hiçbir standardı olmayan yollar ülkeyi ölüm çemberi gibi sarmaya devam edecektir. Her yağmur yağdığında göller oluşacak ve insanlarımız dünkü yağmurda olduğu gibi “bu kader değişmez” diyerek muhtemel felaketi beklemeye devam edecektir.
Her zaman söylüyoruz. Üniversiteler ülkesiyiz. Hemen her konuda olması gerektiği gibi şehirleşme konusunda da Üniversitelerimizden ısrarla destek talep edilmeli ve alınmalıdır. Bu bilim merkezleriyle koordineli çalışılırsa, en yeni şehircilik anlayışını ve en modern inşaat teknolojisinde takip etme, anında uygulama imkânına kavuşabiliriz.
Böyle yaparsak bu kader değişir.