Dünya her alanda ve anlam da hızla değişiyor. İnsanlar ya bu değişimi gönüllü kabul edecek ve gereğini yapacak ya da bu değişimi kabul etmeyecek direnerek değişecektir. Ama mutlaka hepimiz değişeceğiz. Kenarda bekleyip, dünyada olup biteni izleme gibi bir seçeneğimiz yoktur. Böyle bir seçeneğin olmadığını hem tarihi, hem coğrafi hem de yakın geçmişte yaşadığımız bir dizi olayla en iyi bilen nadir ülkelerden biriyiz.

Her değişim sancılıdır. Her değişim acı ve gözyaşıyla olmuştur insanlık tarihinde. İstesek te istemesek te bu değişim sürecinden payımıza düşeni kesinlikle alacağız. Birinci dünya savaşını biz çıkarmadık ama bedelini savaşı çıkaranlarla birlikte bizlerde ödedik. 1974 öncesinde yaşananları da biz başlatmadık ama bedelini sadece başlatanlar değil bizlerde ödedik. Yani ödenmesi gereken bir bedel söz konusu…

Ülkemizde var olan huzursuzlukların altında yatan temel neden evrenin tabii seyri içerisinde ortaya çıkan işte bu değişim baskısıdır. Huzurumuzu kaçıran gürültü, tartışma ve kavgaların nedeni ise, sahip olunan ve alışılan durumun değişecek olmasıdır. Başka bir ifadeyle, ortaya çıkacak yeni duruma yabancı kalma endişesi, bu dürtünün verdiği bilinmezlik korkusudur.

Öğretmen sendikalarının yıllardır duyduğumuz çığlıklarının nedeni de bu korkudur, belediye işçilerinin ülkeyi çöplüğe çeviren eylemlerinin nedeni de…

Değişim baskısına değişimle cevap vermek birçok sorunun aşılması, ülkenin ve insanlığın ileriye taşınması, değişim sancısının kısa sürmesi, değişimin iyi, karşılıklı ve olumlu yönde olması için en doğru davranış biçimidir. Buna en güzel örnek öğretmen sendikalarıdır. Öğretmen sendikalarının çocuklara camilerde din dersi verilmesinin yanlış olduğunu ileri sürerek yaptıkları eylemleri; Ülkemizde din derslerini bilimsel alana taşımış, İlahiyat Fakültesi, Haspolat İlahiyat Lisesi ve Hala Sultan Koleji gibi önemli kazanımlara neden olmuştur. Yaptığı eylemlerle bir anlamda Din İşleri Dairesine çağdaş alt yapı desteği verilmesini sağlamıştır.

Burada sorulması gereken soru şu:

Başka kurumun değişimine, dönüşümüne neden olan bu sendikalar, neden kendi alanlarında bunu gerçekleştiremiyor, sorun nerede?