Doğu Akdeniz'de bir ada var. Türkiye kıyılarından sadece 1300 m uzaklıkta, her gün Antalya’nın kaş ilçesinden hareket eden vapurlarla gidilebilen bir yer Meis Adası. Eski adıyla Kızılhisar.

Mustafa Ertuğrul adında bir Türk, sahip olduğu 4 adet topla, kurtuluş savaşı günlerinde bu adadan açtığı top ateşiyle Fransız uçak gemilerini batırmıştı. Dünya da topla uçak gemisi batıran adam olarak tarihe geçmişti.

Bu ada bugün Yunanistan’a bağlı. Meis Adası Belediye Başkanı
Pavlos Panigiris’ten ilginç açıklamalar geldi. Başkan, Meis Adası sakinlerinin önemli ihtiyaçlarının yıllardır Türkiye tarafından karşılandığını belirtiyor ve 'Ada'nın Türkiye'ye bağımlıolduğunu' söylüyor, Atina’nın Ada’ya olan ilgisizliğinden şikayet ediyor, Meis'in Yunanistan tarafından çoktan gözden çıkarıldığını ileri sürüyordu.
Daha önce de Meis'in bağımsızlığını ilan etme tehdidinde bulunan Belediye Başkanı Panigiris, Meis Adası'nın yıllardır Atina hükümetleri tarafından tecrit edildiğini açıkça söylemekten çekinmiyor, 'Kaşlılarla uzun yıllardır ticari ilişkilerimiz var. Ben ilişkileri daha insani, daha dostça bir duruma getirmek istedim. Karşıdakilerle hiçbir sorunumuz yok. Yıllarca sağlık konusu dahil bizim sorunlarımıza çare oldular. Bunu söylemek ayıp değil. Unutmayalım ki hala onlara bağımlıyız' diyordu.

Başkan’ın söylediklerinin tamamını bizler zaten çok iyi biliyoruz. Ancak hafızaları Türkiye düşmanlığı ve Türk karşıtlığıyla doldurulanların nasıl bir yanlışa itildiklerini anlamaları bakımından önemli buluyoruz. Mütemadiyen söylediğimiz gibi, Türkiye yada Türkler olarak bizler hiç kimseye karşı, kalıtsal bir düşmanlığa hiçbir zaman sahip olmadık. Asırlarca birlikte yaşadığımız insanların, güçsüz duruma düştüğümüzde Milliyetçilik duygularının nasıl kabardığını, aç kurtlar gibi nasıl üzerimize çullandıklarını, nasıl azılı düşman kesildiklerini yaşadık, biliyoruz. Tarihi tecrübenin verdiği birikimle tedbirlerimizi alıyoruz ama asla düşman görme hastalığına yakalanmıyoruz. Bu hastalığı bizim Milletimizin bünyesi kaldırmıyor.

Şimdi ilgili bütün kesimlere tekrar etmekte fayda görüyoruz. Türkiye ve Türkler hiçbir zaman düşmanınız olmadı. Zor günlerinizde sizlere uzanacak yardım eli yine Türkiye’nin eli olacak, yardımınıza koşanlar yine Türkler olacaktır.

Yapılması gereken şey,şartlanmışlıkları bir kenara bırakarak bu gerçeği kabullenmektir. Bireyleri mutlu yaşayan, barış ve kardeşliğin hakim olduğu, huzurlu bir coğrafya ancak bu şekilde ortaya çıkacaktır.