Geçmişten ders almak

Anavatan Türkiye’de; 10-12 yıl öncesine kadar, gelir dağılımındaki adaletsizliklerden şikâyet eden fertlerin oluşturduğu bir toplumun tipik yansımalarını görürdük. Her gün eylem yapan çalışanları, hemen her gün tencere-tava şakırdatarak, içerisine itildiği çaresizliği protesto eden ev hanımlarını izlerdik haber bültenlerinde.

Anavatan Türkiye’de; 10-12 yıl öncesine kadar, gelir dağılımındaki adaletsizliklerden şikâyet eden fertlerin oluşturduğu bir toplumun tipik yansımalarını görürdük. Her gün eylem yapan çalışanları, hemen her gün tencere-tava şakırdatarak, içerisine itildiği çaresizliği protesto eden ev hanımlarını izlerdik haber bültenlerinde. Polisle karşı karşıya getirilmiş bireylerin attığı “susma, sustukça sıra sana gelecek” sloganlarının yankılandığı sokaklar hala hafızlarımızda…

Gelir dağılımındaki izlenen politikaların sosyal yansımasının en güzel örneklerini yaşadı Anavatan... Gelen iktidar ders almış olacak ki, bugün o sokaklar bomboş...
Bir zamanlar Türkiye’yi çöküşün eşiğine getiren ve onlarca yıl önce terkedilen ekonomi politikaları, bugün Kuzey Kıbrıs’ta devam ediyor...
Gelir dağılımında uçurumlar oluşmuş, gelecekten umudunu kesmiş birçok insan kararsızlık içinde yaşamayı öğrenmiş durumda...
Eğer çare bulunmaz, çözüm üretilmez, mevcut ekonomik politikalar terkedilmezse, gelir dağılımındaki adaletsizliğin yıkıcı etkilerini yakın bir gelecekte çok daha net göreceğiz...
Gelir dağılımındaki adaletsizliğin basına yansıyan örneklerini sık sık görüyoruz...
Ülkede daha önce cereyan etmeyen olaylar yaşanmaya başladı...
Alacak verecek meselesinden çıkan olaylar hemen hemen hergün polis bültenlerine düşüyor...
Ülkedeki küçük bir azınlığın takıldığı cadde ve restoranları görenler, Kuzey Kıbrıs’ın refah içerisinde yüzdüğünü zannediyor...

Halbuki öyle değil...
Bugün birçok insan çok zor şartlar altında yaşam sürmeye çalışıyor...
Üniversite mezunu gençler, annesinden babasından aldığı harçlıkla hayatını idame ettiriyor...
Ülkemizde haksızlığa uğradığını düşünen, gelir dağılımının adaletsizliğinden, ayrımcılıktan, kayıt dışılıktan, sosyal haklarının ellerinden alındığından sessizce yakınan, sayıları azımsanamayacak bir kitlenin varlığını hepimiz biliyoruz...
Kuzey Kıbrıs’ta hayatın her alanında yeniden bir yapılanmaya ihtiyaç olduğu artık kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor...

Bu konuda sadece siyasi yapıya değil her kesime görev düşüyor...
Hizipleşme bir taraf bırakılarak ortak akılla, sağduyulu projeler üretmek gerekiyor...

Bu haber 9375 defa okunmuştur
  • Sadece onlar mi? ince  NY - 19.01.2013 Umitsizlik ve ulke idaresine kusup gitmis onca genc beyin, insan sirf bir dayisi olmadigi yada sisteme olan guvensizligi icin gidenler yada boyle bir idari duzenin bir parcasi olmayi reddedip gururuna yediremeyenler, caresizlik icinde cirpinmalar... Bir fil gibi baglandigi agaci devirebilme gucune sahip olupda yenilgiyi kabul edip o agaca baglanmaya boyun egenler...

:

:

:

: