Kadınları anlama sanatı

“Kadınları anlamak zor” diyorlar ya, aslında kadınları şekillendirmek zordur. Kadın ne bir gül ne de dikendir demiş yazar, koklamasını bilene gül, tutmasını bilmeyene diken olur çünkü. Bir kadın ya sever ya da nefret eder

“Kadınları anlamak zor” diyorlar ya, aslında kadınları şekillendirmek zordur. Kadın ne bir gül ne de dikendir demiş yazar, koklamasını bilene gül, tutmasını bilmeyene diken olur çünkü. Bir kadın ya sever ya da nefret eder. Orta yolu pek zordur bu işin. Çünkü keskindir kadının düşünceleri, orta halli durumlardan hoşlanmaz. Bir kadının davranışlarını, sizin ona olan davranışlarınız belirler. Bundan dolayı bir kadın tarafından bazen vezir, bazen ise rezil bir duruma düşmek mümkündür.
Bir kadın kitap gibidir ne kadar okursan oku günün sonunda yine okunacak bir şeyler bulursunuz. Genç bir kadın içine hazine konulan bir mücevher kutusu gibiyken, yaş ilerledikçe bir hazine haline gelir.

“En güzel kadın kim” diye sorarsanız bana, “çocuklarına babalarının yokluğunda baba olabilecek kadındır” derim size. Hem anne hem babadır çünkü bu kadınlar. Hayat iki rolü birden verir bu kadınların omuzlarına.

Her ne kadar “ben değilim” dese de kincidir kadın. Kendisine yapılanı asla unutmaz. Unutmuş gibi davransa da gün gelir, yüzleştirir acısıyla, tatlısıyla. Örneğin bir kadını ağlatan erkeğin başına gelebilecek herşeyin altında, ağlayan kadının imzasını görebilirsiniz. Yeter ki gücünün farkında olsun kadın.
Savaşçıdır kadın. Erkeği için, ailesi için, geçen yılları için kısacası hayatında kendisini oluşturabilecek her şey için savaşır. Direnir. Her ne kadar boyun eğmeleri beni rahatsız etse de, şiddete direnen kadın da savaşçıdır. Hiç gitmeyecek gibi sever bir kadın. Ancak kalbini acıttığınız an, hiç sevmemiş gibi de gider.

Hz. Muhammed der ki, “Kadınlar, erkeklere söyleyeceklerini gözleriyle söyler.” Gelin siz unutun kadınların çok konuştuğu yalanını, kadınların asıl söylemek istedikleri kalbinde gizlidir. Kadın kalbinden gözlerine yansıyan sözcükleri anlamanızı bekler. Bazen kalp söylemek istenenlerle dolar, taşar. İşte o zaman “ağlar” kadın. Bu yüzdendir kadınların sürekli ağlaması. Kalbi anlaşılmayan milyonlarca kelime ile doldukça, sesini duyurmaya çalışır kadın. Sesini duyuramadıkça da yüksek duvarlara çarpıyor misali yara alır. O kelimeler öyle bir birikir ki, gözlerinden taşar damla damla...Bazen bir kadının sessizliğidir, insanı sağır eden...

Bir kadın “umudun bittiği yerde esaret başlar” felsefesiyle yaşar. Bu yüzden asla umudunu kaybetmez. Defalarca sever, defalarca aldatılır, defalarca terkedilir, defalarca yara alır kalbi ancak günün sonunda yine defalarca ve defalarca sevmeye devam eder. Nasıl bir tekerrür öyle değil mi? Bir kadını ayakta tutan en büyük gücü “umududur” çünkü. Pes etmeyi sevmez ki kadın.

Ve bugün 8 Mart... Bundan tam 156 yıl önce ABD’nin New York eyaletinde dokuma işçileri daha iyi çalışma koşulları talebiyle greve gitmiş. Polisin çalışanlara saldırmasıyla, işçiler kilitlenmişler fabrikaya. Daha sonra bir yangın çıkmış, 129 çalışan küle dönmüş. Yani sizin anlayacağınız kadınlar haklarını ararken, canlarını da kaybetmiş. O kadınların anısına hala bugüne dek 8 Mart’ı Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutluyoruz.

“Kadınlara inanılmaz büyük bir saygı var yeryüzünde. Dünya hukuğu da bu konuda çok duyarlı zaten. Öyle titiz bir hukuk sistemi var ki yasalar kadın istismarı konusunda inanılmaz caydırıcı maddeler içeriyor”... Desem de inanmayın. Biliyorum, inanmazsınız zaten... Her 3 kadından 1’i istismara maruz kalırken inanılacak gibi değil çünkü.

Hadi öyleyse hepimiz bu durumun böyle olması temennisinde bulunalım. Yılın 364 günü yerden yere vurduğumuz kadınlara 1 gün çiçek vermekle hatırı gönülü sayılmaz bu işin. Şayet gerçekten hak aramaksa niyetimiz...

Sevgili kadınlar ve kendini kadın hissedenler, gününüz kutlu olsun!
Bu haber 2105 defa okunmuştur
  • kadın çiçektir cengiz  kayseri - 28.12.2013 gerçekten çok güzel bir fikir beyan etmişsiniz nupelda hanım efendi.teşekkür ederiz
  • donjuvan   - 21.03.2013 evet kadinlari once sekillendirmek lazim size son derece katiliyorum
  • necla yalçın  istanbul - 14.03.2013 kadınları güzel ifade etmişsiniz tebrik ederim
  •    - 12.03.2013 Sakin yalniz gitmeyin yeni dustu sanacaklar sizi bayanlar:)
  • yasemen   tr - 12.03.2013 gidin valla asil hanımlar çok etkilendim
  • büşra   magosa - 12.03.2013 evet gidelim ya hem topraklarımızda ugradıkları bu zulüm için özür diliyelim hemde hal hatır soralım bu köle kızlardan insanlıgın ölmedigini gösterrelim onlara bize bu yakışır
  • zeliha   girne - 12.03.2013 bende hazırlanıyorum onlar bu ülkede misafir sayılır kıbrıs kadının duyarlılıgını gösterip acılarını paylaşalım sonuçda onlarda insan şartlar buraya taşımış düşmüşler diye birde biz vuramayız insanlık suçu bu çoguda kandırılmış zaten devlet bu ticarete göz yumuyor biz bu oyuna gelmeyelim montum elimde çantamı da astım omuzuma işaret bekliyorum hanımlar
  • fevziye  magosa - 12.03.2013 evet gidelim ben hazırlandım bile çok iyi fikir
  • nuriye   girne - 12.03.2013 evet bir komite kurulup o zavalli kızları ziyaret etmek lazım kadınlar olarak aslında bu görevimiz bu sex kölelerinden mutlaka alacagımız çok ders vardır insanlık ayıbı olan bu kızların satışlarının son bulması için bizler mutlaka bir şeyler yapmalıyız yoksa kadın kadın kadın iyide kardeşim sen ne yapdın demezlermi bize haydi hanımlar topluca ziyarete
  • kadın hk melahat   lefkoşa - 12.03.2013 hiç bir söz hakkı olmayan insan yerine bile konulnmayan zavallı kızların köle gibi satıldıgı bu ülkede kadına dair hiç bir etkinlik inandırıcı olamaz hanımlar komık olmayalım yaaaaaa
  • ince  NY - 8.03.2013 Gunuz kutlu ve herzaman yaninzdayiz:)

:

:

:

: