Günümüzde bilimsel ve teknolojik gelişmeler hayal ötesi bir noktaya geldi... Yakın gelecekte insan bedeniyle alakalı her türlü soruna çözümün üretildiğini göreceğimize inanıyoruz. En azından beklentimiz ve temennimiz bu.
Günümüzde bu anlamda birçok soruna teknolojik çözümler getirilmekte ve her geçen gün hızla ilerlemektedir. Bu ivme bizleri toplum bireyleri arasında bedensel eşitsizlikten kaynaklanan ötekileştirme ve dışlamaların son bulduğu bir dünyaya taşıyacaktır.
Bugün, bedensel olarak sağlıklı, eli ayağı yerinde, gözleri gören, kulakları duyan, yürüyebilen, koşabilen her insan, yaşamı boyunca her an engelli olmaya adaydır.
Dünya Sağlık Örgütünün 2011 yılında hazırladığı Dünya Engellilik Raporu özetine göre “dünyada 1 milyardan fazla insan herhangi bir tür engellilik yaşamakta, bu insanların yaklaşık 200 milyonu hayatlarını devam ettirme konusunda kayda değer zorluklar yaşamaktadır. Engellilik önümüzdeki yıllarda daha da büyük bir kaygı konusu haline gelecektir, çünkü yaygınlığı artmaktadır. Nüfusların yaşlanması ve yaşlı insanların engelli hale gelme riskinin daha yüksek olması ile birlikte diyabet, kalp ve damar hastalıkları, kanser ve akıl sağlığı bozuklukları gibi kronik sağlık sorunlarının da küresel olarak artış göstermesi engelliliğin artmasının nedenleridir.”
Aynı rapora göre engelli insanlar sağlık, eğitim ve iktisadi alanda zor şartlarda yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyorlar.
Her ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de durum bundan farklı değil. Önceki hafta Din İşleri Başkanı Talip Atalay’ın ziyaret ettiği engelliler, ibadet etmek için camiye gitmekte zorluk yaşadıklarından dert yandılar. Bugüne kadar bu sorunun halledilmemiş olması bu kurum adına çok büyük ayıp olmakla birlikte bu konuda düzenleme yapılacağına dair niyetin belirtilmesi olumlu bir gelişmedir. Konu sadece Camilerde ortaya çıkan engelle sınırlı değildir. Sağlıktan eğitime, ulaşımdan istihdama, caddelerimize, sokaklarımıza kadar özürlüyüz bu alanda.
Küçük bir ülkeyiz, 6 bin civarında engellimiz var. Hem mevcut engelli insanımızın hem de toplumun önündeki engelleri kaldıracak, rehabilitasyon ve diğer destek mekanizmalarını oluşturacak, sosyal alanda ortaya çıkan tehditleri ortadan kaldıracak yasal düzenlemeler neden yapılmaz anlamakta güçlük çekiyoruz.
Çağdaş anlayış, engellilere acıyan değil ötekileştirmeyen, bütünleştiren anlayıştır. Çağdaş anlayış Engellilerin sosyal hayata tam anlamıyla katılmasının önüne bariyerler örmek değil, onların önündeki bariyerleri kaldırmaktır. Bu suni engeller kalktığında engellinin de sıradan bir birey olduğu görülecektir. Böylece engelli, kimseye ihtiyaç duymadan yaşamını idame ettirebilecek, acıyan bakışlardan kurtulacaktır.
Ülkemizde Engellilerin toplumsal ön yargılara ve güç koşullara rağmen, onurlu bir yaşam sürmek için verdikleri insanüstü mücadeleyi her bireyin desteklemesi insani bir zorunluluktur.
Siyasileri ve iktidarı bu konuya eğilmeye, engellileri temsil eden sivil toplum örgütleriyle istişare ederek, üniversitelerden yardım alarak, yasal ve hukuki düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmeye davet ediyor, bekliyoruz.