Rumlar yarın krizden kurtulabilir

Küresel çerçevede etkisini sürdüren ekonmik krizin girdabına kapılan Rumlar rotasını kaybetmiş bir görüntüde oradan oraya sürüklenip duruyor.

Küresel çerçevede etkisini sürdüren ekonmik krizin girdabına kapılan Rumlar rotasını kaybetmiş bir görüntüde oradan oraya sürüklenip duruyor.

AB’nin yazdığı reçetelerin etkileri Rum toplumunu derin sancılara sürüklemeye devam ederken şimdide IMF, travma etkisi yaratacak bir ilacı Rumların içmesini istiyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), köşeye sıkışmış Rum yönetiminden daha önce yüzde 3 olarak belirlenen kamu maaşlarındaki kesintinin yüzde 5’e çıkarılmasını, 13’ncü maaşların kaldırılmasını, Rum okullarındaki öğretmenlerin devlete maliyetinin AB ülkelerinindekilere göre iki kat yüksek olduğunu dolayısıyla yarı yarıya azaltılmasını, 2016 yılına kadar 2 bin eğitim çalışanının işine son verilmesini, geçici personel sayısının 500 kişi azaltılmasını, izinlerin ödeneksiz hale getirlmesini dayatıyor.

Bütün bunlar yapılsa bile Rum ekonmisinin derin bir resesyona girme ihtimali Brükseli derin derin düşündürüyor. Brüksel bütün yapılanların havaya uçması ve Euro bölgesinin kapatmak istemeyeceği yeni bir finans açığının oluşması olasılığının yüksekliğinden korkuyor. Hiç bir AB ülke vatandaşı Rumlar krize girdi, onları kurtaralım diye zaten çokta iyi olmayan huzurlarının kaçmasını istemiyor.
Önümüzdeki 8-10 yıl içerisnde Güney Kıbrıs’ın ekonomik sıkıntılarının derinleşerek devam edeceği, krizin süresini, derinliğini ülkeden kaçmaya başlayan Rus şirketleri ve Rusya’dan turist akışının kesilecek olmasının dahada artıracağı kaçınılmaz gözüküyor. Rum halkı için önümüzde 10 yıl her geçen gün yaşam dahada dayanılmaz bir hal alacağa benziyor.

Bu krizin etkilerinin gelecek kuşaklardada görülmeye devam edeceği, daha az eğitimli bir toplum haline geleceğini söylemek hiçte yanlış olmayacaktır.Rumlar için tehlikenin boyutu ve yukarda bir kaçtanesine değindiğimiz gerçekler ortadayken, Rum yönetiminin Türkiye düşmanlığı çerçevesinde şekillendirdiği siyaset anlayışı,sınırdn para geçişini sınırlaması, kumarhane açarak krizi aşmaya çalışmak gibi palyatif, komik tedbirleri(!) Rum toplumunun içinde bulunduğu travmanının süresini uzatmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Rum siyasiler dönüp dolaşıp aynı noktaya geldiklerini görmezlerse, önümüzdeki günlerde toplumnlarını büyük bir şiddet sarmalı içerisinde bulmaları kaçınılmazdır.

Son yarım asırdır, kilise destekli Türk düşmanlığı çerçevesinde bir arada tuttukları Rum halkını, bugünden sonra Türk düşmanlığı söylemeleride bir arada tutmaya yetmeyecektir.
Rum toplumu kendisini açlığa ve sefalete sürükleyen zihniyetle, komşusuna düşmanlık aşılayan zihniyetin aynı zihniyet olduğunu farkedecektir diye ümit ediyoruz. Rumlar, kendilerini uçurumun eşiğine getiren, hem bizlere hem kendilerine büyük acılar yaşatan yarım asırlık bu EOKA zihniyetini görmezlerse, krizden daha derin ve daha tehlikeli bir sorunları var demektir.

Rum toplumunun işi her açıdan daha zor ve karmaşık. Onlarca yıldır refah içinde yaşayan bir toplumda, bireylerin işsiz kalması, gelirlerinde aniden yarı yarıya azalma olması, ne olduğunu anlamadan yoksullaşması beslenme sorununu ortaya çıkararak, bireylerin sağlığının bozulmasına neden olur.

Kriz,çocuk çalışan sayısının ve istismarının artması, fuhuş, uyuşturucu, alkol’e yönelimin yoğunlaşması, hırsızlık ve intiharların yaygınlaşması gibi etkiler nedeniyle toplum sağlığınıda bozar. Kriz dönemlerinde adaletsizlik ve eşitsizlikler dahada belirginleşir. Toplum koplekse girer ve bireyler tahammülsüzleşir,saldırganlaşır.

Güneyde ortaya çıkan tehlikenin hemen yarın atlatılması mümkündür. Bunun için Rumlara ve Liderlerine tavsiyemiz, asırlarca birlikte yaşadığınız bu milleti, yani bizleri ikinci sınıf görme yanlışından vazgeçiniz. Rum olmanız özel olduğunuz anlamına gelmez. Gelmediğini gördünüz. Üstün ırk yoktur, bu yanlıştan vazgeçiniz. Üstün nitelikli insan vardır. Üstün nitelik yok etmek değil,yaşatmaktır bunu anlayınız. Size bugüne kadar dinle karıştırılarak ezberletilen Türklere düşmanlık yüklü tekerlemeleri unutunuz.Türklerin tarihin hiç bir döneminde hiç kimsye düşman olmadığını görünüz. Yaşadığınız kriz insan olarak herkesi üzüyor. Kısaca ve özetle aklınızı başınıza alınız ve uzattığımız sıcak, samami eli aynı samimiyet ve sıcaklıkla tutunuz.
Bu haber 9767 defa okunmuştur
  • Fark ince  NY - 01.04.2013 Egitimli insanlar, sadece biraz disiplin gerisi iplik sokugu gibi gelir.

:

:

:

: