Kim demiş Kıbrıs adasında ejderler, aslanlar, tarih öncesi yaratıklar yoktur diye?

Vardır. Ama, şimdiye dek görünmediler, kendilerini belli etmediler.

Daha önceleri ne kitaplarda, ne kayıtlarda ne de tarihte Kıbrısta ejderler ve aslanlar yaşamış olduğu kaydedilmiş değil.

Meğer ne ejderler ve aslanlar varmış da farkına varmamışız.
Son günlerde bu ejderler, aslanlar biraz homurdandı, yer yerinden oynadı. İyi ki bu ejderler ve aslanlar yelelerini kabartıp kükremedi. Pençelerini kullanmaya kalkışmadı.

Kükreseydiler, alimallah Kıbrıs adası batardı.
Baksanıza, bir homurdayışları, siyasetimizi, yaşantımızı, adaletimizi, hukukumuzu sarsmadık bırakmadı.

Hele medyamız...!

Günlerce, yatıp kalkıp bu ejderlerin, aslanların haberlerini yayınladı.
Radyolar, televizyonlar, ajanslar, yazılı basın, sosyal medya... ne isterseniz bu ejder-aslan olayına öyle bir atladı ki, onlar da az daha ejder-aslanların pençeleri altında ezilecekti.

Allahıma şükürler olsun ki Kıbrıs adasında , “Kıbrıs özgür eşeklerinden sonra özgür ejderler ve aslanlar da gördük. Gördüklerimizle kalmadık, işittiklerimizle de çok şeyler öğrenmiş olduk. Bilgi dağarcıklarımıza değerli bilgiler doldurduk. Ve tartıştık, konuştuk, birbirimizi suçladık, yalanladık, iddia ettik...

Yine yalanladık, yine konuştuk ve hala daha konuşuyoruz.
Kıbrıs’ımızda, son çağda petrol-gaz, ejder, aslan, rüşvetci, sahte politikacı, dolandırıcı, kadın, uyuşturucu tacirleri, voyvodalar, katiller, hırsızlar, trafik canavarları ile tanışma olanağı bulduk.

İnsanlara parmaklarını ısırtan yöneticiler, para babaları, güç kuvvet, koltuk sahipleri gördük.

Mahkemelerimizde görülmemiş, yaşanmamış davalar dosyalandığını da öğrendik.
Biçare yargıçlarımızın yorgun bitap diştüklerini de duyduk. Bereket ki mahkemeler tatile girdi de birazcık rahata, huzura kavuşacaklar.
Tabiyi, ejderler ve aslanlar rahat durur ve ortalığı toza dumana garketmezse.

Hafta sonu, herkesin birazcık hiciv, şaka biraz da düşündürücü olaylarla hoş vakit geçirmelerini dilerim.
Onları da zırt zırt oy peşinde koşan adaylar rahatsız ve huzursuz etmezlerse.

Ey güzel Kıbrısım, ey milyonların bulamadığı güzel havası, yaşam koşulları, tembellikleri ile ve de insanları ile ün yapmış memleketim!
Seni, içinde yaşanamayacak hale sokanları kim teşhir edecek, kim yargılayacak.

Sen de bıkıp usanırsan ve intihar ediyorum diyerek denizin derinliklerine dalar ve batarsan , neyi bölüşecekler, neyin kavgasını yapacaklar onu çok merak ediyorum.
Hepimiz de beraber batacağız.
Ejderler, aslanlar, beceriksiz, dirayetsiz , güvenilmez politikacılar denizlerin dibinde de mi koltuk kavgasına tutuşacaklar ?

Yoksa, en iyisimi deyip, geliniz bu güzelim adamızı ve halkımızı kurtarmak için birlikte çalışmaya koyulalım mı , kavgayı, rüşveti, mahkemeleri, ihanetleri bir yana bırakalım mı düşüncesiyle harekete geçecekler ?

İnşallah, hayırlı ve olumlu davranışlar içine girerler, ejderleri ile, aslanları ile, temiz, güvenilir insanları ve yeni yöneticileri ile birlikte, muhabbet ve dayanışma içinde, huzurlu yaşam ortamı yaratırlar.

Güzel Kıbrısımızı ; ormanları, meraları, dağları, doğal kaynakları ile , tümden yabancılara kaptırma tehlikesinin varolduğunu görürler, önlemler alırlar, koltuk ve güç kavgasını noktalarlar..

Kolay gelsin.