Siyasi çalkantılarla geçen ve kelimenin tam anlamıyla kaybedilmiş bir yılın ardından nihayet seçim günü geldi çattı. Şimdi merak edilen pazar günü yapılacak seçimler neticesinde ne olacak?
Maruz kaldığı ambargolarla yarım asra yakın süredir Akdeniz’e demirlemiş bu gemiye yeni kaptan ya da kaptanlar kim olacak?
Uğradığımı haksız izolasyonlar nedeniyle hareket edemeyen bu gemide, hepimizin sinirleri oldukça gergin.
Nasıl gergin olmasın ki?
Her geçen gün yaşam alanımızın daraldığını, oksijenimizin azaldığını, nefes alamayacağımız korkusunu yaşamadan geçirdiğimiz tek bir günümüz yok…
Sadece bu duygu bile küçük hava akımlarının bizler tarafından kasırga olarak hissedilmesine, büyük psikolojik yıkıma sebep oluyor…
Basiretsizlik ve beceriksizlikle suçladığımız siyasilerimiz de bu psikolojik yanılsamanın girdabında sürüklenip duruyorlar aslında…
Bugüne kadar yapılan seçimler neticesinde ortaya çıkan sonuçlar bu bunalmışlıktan belirgin izler taşır…
Ve yine bir seçimin arifesindeyiz. Hangi partinin demokratik yarışı başarıyla tamamlayacağını bilemeyiz.
Kazanan hangi parti olursa olsun iktidar olacaklardan vatandaşların beklentilerini maddeler halinde özetlersek şunları söyleyebiliriz:
1- Toplumsal beklenti yeni bir anayasadır. Yaklaşık yarım asır öncesinde hazırlanmış bir anayasa bu topluma ağır gelmektedir.
2- Demokratikleşmeye hız verilmeli, ülkenin her bölgesine ve toplumun her kesimine hizmetler eşit götürülmelidir. En tabandan en tavana kadar hep birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin temel taşları olduğumuz unutulmamalıdır.
3- Hukuk sistemi yeniden ele alınmalı, güncelliğini yitirmiş, evrensel ilkelerden kopmuş, toplumun taleplerini karşılamaktan uzaklaşmış Ceza, Ceza Muhakemesi, Ticaret, Borçlar Kanunu olmak üzere bütün kanunlar yenilenmelidir.
4- Suç ve suçluyla mücadelede yeni ve çağdaş yöntemlere geçilmeli, herkesi kucaklayan, özellikle kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların güvenlik hizmetlerine ulaşımı konusunda yeni yaklaşımlar benimsenmelidir.
5- İşgücü, eğitim, yargı, kayıt dışılık, devlet yardımları, belediyecilikte kökten değişikliğe gidilmelidir.
6- Üniversite cenneti ülkemizde bu potansiyal iyi değerlendirilmeli ve bilgi toplumuna geçilmeli, dünyanın ileri ülkelerinin standartlarını yakalamış bir ülke inşa edilmelidir.
7- Turizm alanında yeni bakış açısıyla güvenli, ekonomik, konforlu, hızlı ve çevreye duyarlı hizmetlerin sunulduğu, sürdürülebilir bir ulaştırma sistemine geçmek için hedefler belirlenmelidir.
8- Eğitimde reformist yaklaşımlar çeviklikle ele alınmalı, toplumsal değerleriyle barışık, bilgi ve tecrübe ile donatılmış, meslek sahibi olarak yetişmeleri için istihdam politikaları dahil edilerek yeniden ele alınmalıdır.
9- Şehircilik anlayışına yeni bir bakış açısı getirilmeli, şehirleşmenin refah düzeyinin göstergesi gerçeğinden hareketle en üst seviyede şehirleşmeye gidilmelidir.
Bunları gerçekleştiren bir iktidarı bu halk asla muhalefet yapmaz…