Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG), Demokrat Parti-Ulusal Güçler (DP_UG) koalisyon hükûmeti dün Cumhuriyet Meclisi’nden güvenoyu aldı.
Ne kadar oy aldığı, kimlerin oylamaya neden katılmadığı, oylamada çıkan tablonun bizlere aslında neyi anlattığı ayrı bir tartışma konusu. Daha açık bir ifadeyle, bugün ve bugüne getiren süreçteki gelişmelere ve aslında nasıl yorumlanması gerektiğine değinmeyeceğiz.
Biz bundan sonrasıyla ilgiliyiz… Hem ülkenin hem de vatandaşın dağ gibi biriken sorunlarına bu hükümetin çare olup olamayacağını irdeleyecek, yıllardır hüküm süren muhalefet sorunun aşılıp aşılamayacağı hakkında öngörülerde bulunacak, bir anlamda siyasilere de destek olacağız.
Vatandaş bu hükümetten ne bekliyor?
Öncelikle, çeşitli etkenlerle 2.40’larda gezinen Euro’nun 2.70’lere fırlamasından kaynaklanan farkın verilmesini, benzin zamlarından doğan kayıplarının süratle telafi edilmesini, hayatı kolaylaştıracak yasal düzenlemelerin zaman kaybetmeden yapılmasını bekliyor vatandaş.
Bir türlü rayına oturmayan siyaset nedeniyle sürekli ertelenen birçok sorun için yeni adımlar gerekiyor. Bu sorunların en başında yasal düzenlemeler, özelleştirilmesi gereken kamu kurumları geliyor. Vatandaş, çağdaş normlarda yaşamasının önündeki en büyük engel olarak gördüğü kamunun elindeki bu kurumların ne yapılacağını merak ediyor…
Aile birlikteliğini temellerinden sarsan, toplumsal dokuda en fazla tahribat yaratanişsizlik de yeni hükümetin önünde duran ve vatandaşın ivedilikle çözüm bulunmasını istediği sorunlar arasında varlığını koruyor.
Çevremizde cereyan eden kaotik gelişmelerin, ülkemize ve hayatımıza muhtemel olumsuz yansımalarının neler olacağı ve bunlara yönelik ne gibi tedbirlerin gündemde olduğu da vatandaşın merak ettiği konular arasında yer almaya devam ediyor.
Anayasa ve yasaların günümüz gerçeklerine göre yeniden ele alınması başarılabilecek mi? Daha önceki dönemlerde yasamız güncelliğini yitirdi diye sokaklara dökülen çalışanları yine sokaklarda mı göreceğiz?
Vatandaşlar arasında bu sorunların çözüleceğine yönelik adım atılacağına inanların sayısı, birkaç tane partiliyi saymazsak, yok denecek kadar az görünüyor. Daha da kötüsü vatandaş siyasilerin sorun ürettiğine inanıyor, çözdüğüne değil…
Bu kötü imajın oluşmasında şüphesiz bütün siyasilerin öyle yada böyle payı var. Son on yıllık iktidarlara baktığımızda vatandaşın bu yaklaşımının doğru verilere dayandığını görüyoruz.
Demokratik kurum ve kuralların sağlıklı işlediği, iktidarın iktidar, muhalefetin muhalefet işlevini yerine getirdiği bir ülke olmanın hayali hepimizin rüyalarını süslüyor.
Bu hayalin gerçekleşmesini umuyor ve özlemle bekliyoruz.