Mültecilere gösterdiğiniz şefkati yerleşiklerden esirgemeyin!

Medya Etik Kurulu ile Mülteci Hakları Derneği, bir basın toplantısı düzenleyerek, medyada yayımlanan sığınmacı haberlerini eleştirmiş.

Medya Etik Kurulu ile Mülteci Hakları Derneği, bir basın toplantısı düzenleyerek, medyada yayımlanan sığınmacı haberlerini eleştirmiş. Sığınmacı ve mültecilerin genelde suçlu gibi yansıtıldığı ve böylece insan hakları ihlallerinin ortaya çıktığını, ‘kaçak göçmen’ ifadesinin yanlış olduğunu söylemişler…

Bunun yerine “belgesiz” denmeliymiş, burada önemli olan tanımmış gibi!
Toplantıda “Bir kişi zulüm veya savaştan kaçarken ‘pasaportum nerede’ diye düşünemez. Belgelerinin süresi dolduysa yenilemeye fırsat bulamaz. Kimliğini sınırlarda deşifre edip kendisini zulüm riskine atamaz. Bu nedenlerle, uluslararası hukuk, zulüm ve savaştan kaçan kişilerin başka bir ülkeye düzensiz girişlerini suç olarak nitelendirmez” diyerek, medyanın dilini eleştirmişler.

Öncelikle şunu düzeltelim; Medyada yer alan mülteci haberlerinde hata yok. Haberlerde kullanılan ifadeler tam tamına yasal terimler.
Ülkeye kaçak yoldan giriyorsanız, bunun yasadaki suç tanımı “yasal olmayan yollardan ülkeye giriş”tir.
İster Lokmacı’dan, ister Ercan’dan, ister Ledra Palas’tan, ister Metehan’dan, isterse de Girne Limanından girsin bir kişi işlem yaptırmadıysa tanım değişmez.
Burada medyanın bir suçu olmadığı, aka ak demenin suç olmadığı gibi açıktır.
Bu tanımları bilen Medya Etik Kurulu’nun, haberi “medyada yayımlanan sığınmacı haberlerindeki yanlışlıklar irdelendi” başlığıyla vermesi doğru değildir.
İsimleri kapalı yazma ve yüzleri gizleme konusundaki uyarıları dikkate alınabilir ve alınmalıdır ancak bazı mültecilerin kendi halklarıyla kavgalı olduğunu, kimi masum sığınmacıların, bazı derneklerce reklam amacıyla kullanıldığını da hatırlatmamız gerekir.
Mültecilerin basında yer almalarının güvenlik açısından zararlı olduğunu kaydeden bu dernekler, kendi reklamlarını yapmak için bu mültecileri gündeme getirmekten çekinmedikleri gibi, hayırsever halkın kendilerine ulaştırdıkları yardımları, kendi hanelerine artı olarak yazmaktalar.

Yerleşiklere ve Türkiye’den gelenlere “potansiyel suçlu” olarak bakan ve her fırsatta düşmanlıklarını gizlemeyen sözde insan hakları savunucuları, nedense mülteci gördüklerinde bir numaralı insan hakları savunucusu kesilmekte.
KKTC’ye girişlerin kontrollü olmasını ve her elini kolunu sallayanın girmesinin suçları artırdığını savunan bu kişiler –ki haklılar da- bir anda çark edip, bu kişileri tanırmış ve temiz kağıdı kendilerindeymiş gibi söylemlerle, basını eleştirmekteler.
Özetle; KKTC’de bir inşaatta, izinsiz çalıştığı dönemde iş kazası sonucu parmaklarını kaybeden ve bir işte çalışması imkansız olan Pakistanlı’nın –şahit olduğum- gözyaşlarını “biz bir şey yapamayız” diye görmezden gelen kişilerin bugün mülteci haklarını savunmaya kalkması abesle iştigalin daniskasıdır.

Haksa, tüm insanların eşit haklara sahip olduğu unutulmamalı, ülkeye girişler kontrollü olmalı, kontrolsüz giren “belgesiz”ler sırf düzen karşıtı oldukları için koruyup kollanmamalıdır.

Bu haber 9909 defa okunmuştur
  • Kaçak İşçiler de Mültecidir Ayşen Vahit   Lefkoşa - 22.03.2014 İş kazasında sağ elinin 4, sol elinin 2 parmağını kaybeden Pakistanlı 'kaçak' işçiyi görmeyen, ilgilenmeyen ve konu hakkında hiç bir yasal işlem başlatmayan Mülteci Hakları Derneği, basın toplantısı düzenleyip sadece şov yapmakta. Yurt dışından gelip KKTC'de 'kaçak' statüsünde çalışan herkesin refahı ve sosyal hakları ile ilgilenmeli Mülteci Hakları Derneği. Bu kişiler de 'Mülteci' statüsüne girmektedir.
  • Mülteci kelimesi doğru tanımdır Hasan Vargen   Girne - 22.03.2014 Medyada yer alan mülteci haberleri doğruları yansıtmakta, kullanılan 'mülteci' kelimesi de çok doğru bir tanım. Suriye'den KKTC'ye savaş olmadan önce de kaçak giriş girişimleri vardı, şimdi de var, önümüzdeki yıllarda da olacak. Gelenlerin hepsi de mülteci. Kaçakları taşıyan kayıklara, motorlara ve hurdaya çıkmış gemilere $3000-4000 verebilen mülteciler o paraya isterlerse her türlü evrağı ve pasaportu alabilirler ama biliyorlar ki ellerinde pasaport olunca, birakın mülteci olabilmeyi, uçağa adımlarını bile atamazlar. Bu nedenle kaçak yollardan gelmekteler ve yaptıkları işkmiş de 'İltica başvurusu' yaomak oluyor. Zaten kelime olarak da 'Mülteci' iltica eden demektir 20. yüzyıl Türkçesinde. Medya Etik Kurulu, sığınmacıları veya da mültecilerin suçlu olup olmadığına karar verecek makam değil. Bu konudaki karar mercii Mahkemelerimizdir. Mülteci Hakları Derneği ise ayırım yapmadan bu adada çalışma izni olmadan yaşamlarını sürsüren her bireyle ilgilenmelidir sadece mültecilerle değil.
  • Captain Memo   - 21.03.2014 Mersin - KKKTC arasi feribotlarla halen kacak insan ticareti yapan sirketler var bir turlu akillanmadilar Eskiden Kibris Yildizi diye bir yuk yolcu ve yuk gemisi vardi en cok bu geminin sirketi insan kacakciligini yapardi. Basinda cikan Kibris Yildiz adli gemide iki kacak Suriyeli baslikli haberi okuyun: http://www.denizhaber.com.tr/guncel/36040/gazimagusa-limani-tir-kacak-suriye-istanbulhaber-haberler-denizhaber.html
  • Evet ince  NY - 21.03.2014 Bunu gorebilen bir insaat iscisi ama kimse yuzune bakmaz ve bakmadi. Dedigi gibi birileri oldu ol insaatta. Ve ben bunu gazetelerden okuyunca o konusmalar canlandi. Cok umurunuzda olsa evlerinizi yapan bu insanlari, yemeginizi, ekmeginizi pisiren, sutunuzu sagan, cocugunuzu okutan, evinizi temizleyen, bahcenizi capalayip ciceklerinizi sulayan bu insanlarin soylediklerine de biraz kulak verin. Faydaniza olur. Yeni 'Babil Kuleleri' insa etmeye gerek yok.
  • Cok umurlarinda ise ince  NY - 21.03.2014 Soyle sokakta yanlarindan gecen bir iki kisiyi durdurup konussunlar. Gecn yaz Kibrisa geldigimde Bir insaatin santiyesinde isci barinaklarini ziyaret etmistim aksam paydosoundan sonra. Dertlerini dinler ve kulak misafiri olmustum. Iclerinden biri gecen yaz yapilmakta olan sozde buyuk bir otelin insaatindan geldigini fisildamis ve guvenlik tedbirlerinin 0 (Sifir ) oldugunu soylemisti. BEn buraya geldikten sonra o bahsedilen insaatta calisan yuksekten dusup oldu.
  • Amac ince  NY - 21.03.2014 Cikarimiza nasil uygun duserse oyle davranmaktir ve onu yapmaktir. Ne insan haklari, ne hayvan haklari, ne de multeci haklari dunya'nin pek cok yerinde hikayedir. Pek cok gocmene sirin gorunen Bay O bama bile 2 milyondan fazla insani paketledi. Bu gun ekadar hic bir ABD baskani'nin kovmadigi kadar cesitli sebeblerden gelen insanlari buradan kovdu. Ama bu oyle ana basinda cikmaz neden cunku hicbirinin de umurunda degil. Ama size baskalarina gelince ustat kesilirler ders verirler. Neden cunku kendi cikarlari oyle gerektirir. Bireysel derneklere gelelim onarin da ben pek umurunda degilim. Ama kullanip atmaya reklama ihtiyac duyuldugu anda sadik dostum. Sayet o insanlari kullanma ihtiyaclari olmasa bir tanesi donup suratina bakmaz. Cunku onlarin nazarinda insan degildirler. Isimize nasil gelirse. Insanlik? Hikaye... anlatinda dinleriz. Ta inanin da...

:

:

:

: