Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı NikosAnastasiadis yeni Kıbrıs müzakere süreci çerçevesindeki ikinci görüşmelerini önceki gün gerçekleştirdi.
Rum basınına yansıyan haberlere göre, “Yol Haritası” da belirlendi.
İddialara göre yol haritasında prosedürün şu üç aşamada hareket etmesi öngörülüyor:
“1-Araştırma görüşmeleri, bugüne kadar olduğu gibi, tarafların başlangıç tezlerini sunmalarıyla devam edecek. Bu, şu ana kadar tamamlanmamış ilk aşama addediliyor.
2- Görüş birlikleri alanının saptanması için bütün yönlerin detaylı not edilmesi ve görüşülmesi aşaması. Bu aşamada bir tarafın nerede, öteki tarafın nerede esnek olduğu görüşmesinden ortaya çıkacak.
3-Al-ver aşaması. Bu, aşama prosedürün son aşaması olacak. Eroğlu-Anastasiadis görüşmeleri her ay gerçekleşecek.
Neler oluyor, neler konuşuluyor, ne hedefleniyor, çözümden kast edilen nedir, koşullar nelerdir?'
Kimse sesini çıkarmıyor.
Bu derin sessizliğe BM ve ABD'den gelen 'gizlilik içerisinde yürütülsün' mesajlarına hükümetin riayet ettiği görülüyor..
Ancak görüşmelerle ilgili gelişmeleri Rum basını veriyor.
KKTC ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin yeniden müzakerelere başlamasının ana nedeni Doğu Akdeniz'de ve özellikle de İsrail açıklarında zengin doğalgaz kaynakları.
Ekonomik krizle boğuşan Rum Kesimi, krizden çıkışın tek adresini, doğalgaz olarak görüyor.
Ancak bu doğal gazın çıkarıldıktan sonra Türkiye üzerinden AB'ye ulaştırılması içinABD, Rum Yönetimi’ni ikna etmeye çalışıyor.
Bunlardan ilki çıkarılacak gazın Güney Kıbrıs'tan Yunanistan'a döşenecek boru hattı ile Avrupa'ya ulaştırılması.
Böylesi bir hattın maliyetinin ABD kaynaklarına göre 17 milyar dolar civarında.
İkincisi ise Rum Kesimi'nin idaresi altındaki Limasol'da bulunan Vassilikos'ta çıkarılacak gazı sıvılaştıracak bir tesisin kurulması. Bunun maliyetinin ise 8-10 milyar dolar arasında.
Ancak İsrail bu seçeneğe güvenlik endişeleri sebebiyle sıcak bakmıyor.
Üçüncü ve son seçenek ise Kıbrıs'tan geçip Türkiye'ye uzanan bir boru hattı ki bu hattın en ekonomik seçenek olduğu anlaşılıyor.
Böyle bir hattın maliyetinin ise 2 milyar dolar civarında olabileceği hesaplanıyor.
Planın esasına gelecek olursak,
Gazı ABD çıkaracak.
Kaynak da Rum ve İsrail'in elinde olacak
Avrupa Birliği de bu gazı kullanarak Rusya'dan bağımlılığını azaltacak.
Türkiye de bu işte adeta bir terminal olacak.
Peki KKTC bundan ne kazanacak.
Bunu da zaman gösterecek…