Kıbrıs Haber Ajansı’na konuşan eski Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas, AB’nin,beklentilerini karşılaşmadığını söylüyor.
“AB’nin çözüm için Türkiye’ye baskı yapacağına inanıyorduk” diyen HristofyasAB’nin Kıbrıs’ı kurban ederek, banka mevduatlarına tıraşlama kararı aldığını, bu kararın, kendilerini mağdur ettiğini ancak Avrupa İstikrar Mekanizmasından mali yardım isteyen diğer ülkelere böyle bir uygulama yapılmadığını savunuyor.
Hristofyas’ın ifadeleri tam anlamıyla itiraf. “ Kıbrıs halkı ve siyasi partiler, Kıbrıs’ın AB’ye üyeliğinin, Kıbrıs sorununu çözme çabalarına katkıda bulunacağına ve Kıbrıs’ın topraklarının yüzde 37′sinin Türkiye’nin müdahalesini sona erdirmek ve Avrupa müktesebatı temelinde adil bir şekilde sorunu çözmek için Türkiye’ye baskı yapılacağına inanıyorlardı” diyor eski Rum lider.
Kendi ilkeleriyle ters düşerek Güney Kıbrıs’ı içine alan AB, Rumlara gerekenden fazla özgüven aşılamış olmalı ki, Rumlar ne yardan, ne serden geçmek niyetinde değil. Tüm şartların kendilerine göre ayarlanması gerektiği gibi bir algı içinde olduklarından, AB ülkelerinin, özellikle de Almanya’nın, “biz çalışacağız, onlar mı yiyecek” türünden eleştirilerine kulak tıkayıp, her konuda kendi çıkarları doğrultusunda hareket edilmesini istiyorlar. AB’den Kıbrıs sorunu konusunda da “hamilik” bekleyen Rumlar, bu birliğin müdahil olmamasından dolayı da hayal kırıklığı yaşadıklarını gizleyemiyorlar.
***
PolitisGazetesi yazarlarından MihalisTheodoruRusya’ya yönelik yaptırımların Kıbrıs’ı tehdit ettiğini yazıyor. Gazetenin Başkanlık Sarayına yakın kaynaklardan elde ettiği bilgilere göre Anastasiadis, Rusya’ya yaptırım uygulanmasının, Kıbrıs’ın ekonomisini kurtarma programını otomatik olarak başarısızlığa uğratacağından Almanya’yı, Rusya’ya yaptırım uygulanmasına karşı çıkan 7 AB üyesi ülkenin başında kalmasına ikna etmek istiyor.
Almanya’nın tavrının değişmesinin, Rusya’ya karşı dengeleri tamamen değiştireceği düşünülüyor. Yine gazeteye göre, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis Merkel’i, Rusya’ya yaptırım uygulanmasının, AB’yi ekonomik açıdan olumsuz etkileyeceğine ve böyle bir önlemin, Kıbrıs’ı ikinci bir memoranduma sürükleyeceğine ikna etmeye çalışacak.
Merkel’le görüşmede ekonomi politikası meseleleri de ele alınacak. İki devlet arasındaki ekonomik işbirliğine ilişkin bazı kararlar alınacağı yönünde -hala daha- iyimserlik var. Anastasiadis, Almanya’nın Kıbrıs’a destek vereceğinden emin. Politis’in elde ettiği bilgilere göre Almanya’nın Kıbrıs’a vereceği destek, Kıbrıs’a bir tür ekonomik yardım niteliğinde olacak!
VeAB’nin müzakerelerdeki rolünün yükseltilmesi konusunda Merkel’den destek alacağından emin olan Anastasiadis: ‘Önümüzdeki Salı günü Almanya’da olacağım. Fransa Cumhurbaşkanı ve İngiltere Başbakanı ile gerçekleştirdiğim temaslardan sonra en önemli temaslarımdan birini gerçekleştireceğim. Angela Merkel’le görüşeceğim. Destek alacağıma, özellikle vatan olarak destek alacağımıza eminim” diyor.
Zamanında Merkel’i yerden yere vuranlar kendileri değilmiş gibi, büyük hayal ve beklentilerle gidiyorlar Almanya’ya. Dönüşte ise Hristofyas’ın yukarıdaki ifadelerine benzer konuşmaları yazacağımızdan hiç kuşku yok. Zira tarih altı ayda bir tekerrür ediyor Güney Kıbrıs’ta…