Anayasa değişikliği her ne kadar Kıbrıs Türk halkının yaşamının tümüne hükmedecek gibi görünmüyorsa da iyi bir adım.
Herkeste “yetmez ama evet” durumu mevcut.… Değişimde herkes hemfikir, maddelerde itilaf var.
10. madde bir yana, halkın başka beklentileri de var(dı) Anayasa’dan.
Bize mesaj gönderen bir okur, yeni Anayasa’dan kendi beklentisini ifade etmiş.
Kıbrıs Türkü’nün eğitim seviyesinin hayli yüksek olduğunu ve grafiğin her geçen gün arttığını kaydeden vatandaş, ilkokul ve dengi okullardan mezun kişilerin belediye başkanlığına aday olmaları halinde eğitimli vatandaşın ihtiyaçlarına cevap veremeyeceğini kaydediyor.
Mesajda şu ifadeler yer alıyor: “Üniversite mezunu bireyler fazlasıyla toplumuzda bulunmaktadır. Şunu vurgulamak istemekteyim, böyle bir ortam hali hazırda bulunmakta iken bizim Anayasamızda belediye başkan olma koşulları arasında ilkokul ve dengi okullardan mezun olma şartı aranmaktadır. Bugün kanımca bu aday olma koşulu yetersiz kalmaktadır. Zira toplum bu kadar eğitimli halde iken bir belde yöneticisinin bu seviyede yöneticilik yapması pek tabi sakıncalı bir durumdur. Bu eğitim seviyesi yüksek toplumun istek ve düşünce tarzını algılamakta büyük sorun yaşanacağı aşikardır. Bu bağlamda bu koşulun toplumun eğitim seviyesinde göz önünde bulundurarak değişim zaruridir. Minimum milletvekili aday olma şartı aranan orta dereceli ve dengi okullardan mezun olunma şartı aranması maddesi olarak değiştirilmesi hiç şüphe yok ki yerinde bir karar olacaktır.”
Anayasanın eşitlik ilkesince mecburi eğitimi bitiren herkesin belediye başkanlığına adaylığını koyabilmesi güzel ancak yıllar içinde zorunlu eğitimin 8 yıla çıktığını da unutmamak gerekiyor. Vatandaşın, “üniversite mezunun beklentileri” olarak ele aldığı konu da, belediye hizmetlerinin önem sırasını değiştirecek olan bir durum.
Eğitimli kişilerin yaşadığı bir beldede tiyatro salonu, müze, kütüphane gibi hizmetler elzemken, orta seviyede eğitime sahip bir yerde çöp toplamak, kadınlar için kurslar açmak yeterli sayılabilir. Dolayısıyla eğitimli kişilerin, kendilerini anlayabilecek, hayata kendi pencerelerinden bakabilecek, vizyonu geniş belediye başkanları istemeleri gayet doğal.
Onun yanı sıra dünyadaki belediyecilik hizmetlerindeki çeşitlilik çıtayı iyice yükseltmiş durumda. Halk “bizim neyimiz eksik” diyor haklı olarak.
Anayasayı yapanların, çağdaş ve değişen koşullar doğrultusundaki beklentileri de göz ardı etmemeleri gerekiyor.