Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak
Cumhurbaşkanlığı seçimi bir ilk olacak.
İki turlu yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde, ilk turda oyunu kullanan seçmenlerin yüzde 50'sinden 1 oy fazlasını alan aday çıkmaz ise 24 Ağustos tarihinde yapılacak 2. turda en fazla oy alan aday Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı olacak.
Bu seçimin özelliği Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçecek olması. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan beri seçilmiş olan 11 Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) seçimin yapıldığı tarihte seçilmiş milletvekilleri ve bir dönem de hem milletvekilleri hem de senatörler tarafından seçildi.
Cumhuriyetin ilan edildiği sıkıntılı yıllarda, Sevr Anlaşmasının Padişah yönetimi tarafından imzalandığı ve de hilafetin de hala devam ettiği dönemde Ankara hükümetinin ve TBMM'nin meşruiyetini sağlamanın olmazsa olmaz yolu, TBMM'nin yasa yapıcılığına ilaveten Cumhurbaşkanını da seçmesi olarak düşünülmüş ve bu düşünce doğrultusunda da Anayasaya konmuştu.
Aradan geçen 84 yılda da bu düşünce devam ettirildi ve 21 Ekim 2007 tarihinde düzenlenen referandumda kabul edilen Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanını TBMM yerine halkın seçmesini Türk halkı uygun buldu.
Ortadoğu'nun 1916 yılında çizilen zoraki sınırlarının geçerliliğini yitirdiği ve yeniden şekillenmeye başladığı, insan haklarının ve demokrasi kavramının süreç içinde yeni anlamlar kazandığı bu dönemde de Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanını Türk halkının seçmesi, Türk demokrasisi adına övünülmesi ve gurur duyulması gereken yeni bir atılım ve gelişme.
Basına ve görsel medyaya yansıyan haberlere, resimlere, gözlemlere, yazılan yazılara ve yerel seçim sonuçlarına bakıldığı vakit mevcut 3 adaydan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı ipini göğüslemeye en yakın aday olduğu görülmekte.
Cumhurbaşkanı Adayı Erdoğan'ı AK Parti ve 7.9.2011 tarihinde yeniden kurulan Anavatan Partisi desteklerken, diğer 2 adayı muhalefette olan siyasi partiler ile TBMM'de temsilcisi bulunmayan küçük siyasi partiler desteklemekte.
Kulislerde en fazla konuşulan ve tahmin yürütülen konu, cumhurbaşkanının kim olacağından çok, AK Parti’nin başına kimin geçeceği. Erdoğan'ın Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda AK parti içinde Genel Başkanlık ve Başbakanlık yarışının başlayacağı siyasi teamüllere göre kesin gözükse de, kimin bu görevi üstleneceği veya bu görevin kime verileceği daha şimdiden az çok belli olmuş durumda. Kulislerde ismi en çok zikredilen isim Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında mevcut hükümetin değişeceğine kesin gözüyle bakarsak, yeni Başbakan ve yeni Bakanlar Kurulu en geç Eylül ayı başına kadar görevi devralacak.
Türk halkının ilk kez seçeceği Cumhurbaşkanı ile Türkiye Cumhuriyeti yeni bir 'Politik yapılanma dönemi ve kavramına', yeni bir 'Devlet yapılanmasına' ve yeni bir 'Dış İlişkiler' sürecine girecek. Elbette bu gelişmelerden 'Kıbrıs Konusu' da nasibini alacak...