Erkek Kuaförleri Birliği, Kuaförler Birliği ve Güzellik Uzmanları Birliği, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nda düzenledikleri basın toplantısında hükümetin
çalışma saatleriyle ilgili kararına destek belirtiyor.
Toplantıda, aynı iş kolunda faaliyet gösteren işletmelerin açılış kapanış saatlerindeki farklılıkların olumsuz sonuçlar yarattığı kaydedilerek, dükkanların belli günlerde kapalı olmasını yasayla garantiye alınması gerektiği vurgulanıyor.
KTEZO Başkanı Hürrem Tulga, bunun bir başlangıç olduğunu, özellikle perakende
sektörü için de düzenlemelerin şart olduğunu savunuyor.
Yani herkes aynı saatte açsın, aynı saatte kapatsın ki, açık olan diğerinin önüne geçemesin!
Birileri dinlenmek istiyor diye, dinlenmek istemeyen de zoraki kapatsın dükkanını!
Toplantıda, tüm kuaförlerin ve berberlerin bunu istediği söyleniyor ya, doğru değil.
Geçtiğimiz gün gittiğim kuaför yasanın geçecek olmasından duyduğu rahatsızlığı şu sözlerle ifade ediyor: “Yeni yasa geçecekmiş. Ben ev kredisi aldım, borç ödüyorum. Zaten eskisi gibi iş yok. O günlerde gelecek birkaç kişiye de engel olacaklar. Ben dinlenmek için özel bir gün istemiyorum zaten müşterisizlikten bütün gün dükkanda dinleniyoruz! Kimilerinin tuzu kuru, açmayalım diyebiliyor. Ben zar zor idare ediyorum. Dükkanımı açmazsam batarım.”
Dükkanların kapalı olmasının, müşterilerde de sıkıntı yaratacağı kesin. Çalışan insan kuaför, alışveriş vb. gibi işlerini mesai saati dışında hallettiğinden, herkesin aynı anda dinleniyor olması, bu kesimin işlerini halledememesi anlamına geliyor.
Ayrıca düğün, nişan, doğumgünü gibi özel günlerin, kuaförün kapalı olduğu günlere denk gelme ihtimali de büyük olduğundan, bu sektörü, “şu gün çalış, bu gün çalışma” diyerek sınırlandırmak akıl işi değil.
İşin daha da kötüsü, Tulga’nın, “bu bir başlangıç” sözleri. Bu sınırlama 24 saat açık marketlere de konmaya kalkarsa o zaman iş çığırından çıkar. Bir takım ekonomik nedenlerden ötürü marketini 24 saat açık tutmak zorunda kalan kişiye belli saatlerde açık tutacaksın demek, olan müşterini senden çalıyorum demektir.
Daha önce de büyük marketlerin Pazar günleri kapatılması şeklinde karşımıza çıkan akıllara ziyan durum, bugün küçük, hem de küçücük esnafı bunaltacak şekliyle yeniden sunuluyor.
O gün de karşıydık, bugün de karşıyız. Bırakın çalışmak isteyen, istediği saate kadar açık tutsun dükkanını. Çalışmak istemeyen de gitsin evinde keyfini, kebabını yapsın.
Lokomotif sektörü turizm olan bir ülkeye zaten kapalı dükkanlar yakışmıyor.