Girne’deki yol çalışmaları çileye dönüşmüş vaziyette. Girne’nin ana caddeleri dahil birçok sokağında başlatılan yol çalışmaları yüzünden nereye gideceğini bilemeyen sürücüler zor anlar yaşarken, bir KKTC klasiğine daha şahit olmanın dayanılmaz ağırlığını hissetmekteler.
Girne’deki yol çalışmaları çileye dönüşmüş vaziyette. Girne’nin ana caddeleri dahil birçok sokağında başlatılan yol çalışmaları yüzünden nereye gideceğini bilemeyen sürücüler zor anlar yaşarken, bir KKTC klasiğine daha şahit olmanın dayanılmaz ağırlığını hissetmekteler.
Sözünü ettiğimiz yer, Mete Adanır Caddesi, Sulu çember civarı. Adamakıllı uyarıcı levhanın olmadığı yol inşaatında, yolu kapatan işaretçiler de olmayınca, kazara yola giriyor ve dönmek için canınızı yiyorsunuz.
Bir başka sıkıntı da Bellapais ışıklarında yaşanıyor. TAK’tan öğrendiğimize göre Semih Sancar Caddesi- Beylerbeyi sinyalli kavşağında trafiği rahatlatacak yeni bir düzenleme hayata geçiriliyormuş da biz henüz bunun rahatlığını anlayacak duruma gelemedik. Çünkü hazırlıksız yakalandık. Bellapais yönünden gelen ve Girne Öğretmenevi istikametine gidecek olan araçlar, -şayet önünde bir başka araç varsa- yolun kapandığından habersiz karşıya geçmek için hamle yapmakta ve yolu kapatan labuta benzer uyarıcılarla karşı karşıya kalmakta. O anda şoförün yapacağı aniden sağa kırmak. Gideceği yol her neresi olursa olsun, mecburi istikamet bu.
Trafik ışıklarının 4’ten üçe indirilmesinin ne gibi bir katkısı olacağını anlamadık ama yol bilmeyenlerin, aracını Girne merkezdeki park yerine park edip, yoluna taksiyle devam edeceğinden eminiz.
Peki gelişmiş ülkelerde bu işler yapılmıyor mu? Yapılıyor yapılmasına ama işler buradaki gibi keyfi yürümüyor.
Bir kere yol yapımında devlet memuru mantığında çalışılmıyor. Gündüz değil, gece çalışıyor işçiler. Hem de vardiya halinde. Bizim tamiratçılarımız, devlet memuru olduklarından, tamirat işlerini mesai saatleri içinde yapıyorlar. Mesai saati ise malum.
Sözün kısası Girne bu aralar trafik çilesi yaşıyor. Her yaz mevsiminde, yani turistin bol olduğu mevsimde aynı işlemle bize dejavu yaşatan Belediye başkanları, “yoktur aslında birbirimizden farkımız” tekerlemesini hayata geçirerek, değişime insanla başlamanın abesle iştigal olduğunu gösteriyor.
Öyle ya, beyinler aynı olduktan sonra Ali gitmiş Veli gelmiş ne fark ediyor…