Türk araştırma gemisi ‘Barbaros’un seyrini tahrik ilan Güney Kıbrıs, bunu bertaraf etmek için, Türkiye aleyhinde kademeli önlemler alma planları yapıyor.
Geçtiğimiz gün toplanan ve dün de devam eden Ulusal Konsey’de Siyasi Parti Başkanları akla ziyan önlemler sunarken, Güney’de yayımlanan gazeteler durumun hiç de göründüğü gibi olmadığını, Anastasiadis’in attığı adımın kârdan çok zarar getirdiğini söylüyor.
Rum kesimi her ne kadar tüm dünyanın Türkiye’ye kızdığını ve Rusya’yla İsrail’in yaptığı tatbikatı Türkiye’ye gözdağı olarak nitelendirse de durum hiç öyle değil.
Politis Gazetesi yazarı ManolisKalatzis dünkü makalesinde Ne Rusya’nın, ne de İsrail’in tatbikatının, Türkiye’nin Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesinde bulunması ile ilgili olmadığını vurguluyor.
Kalatsiz’in makalesi özetle şöyle; “Ruslar dün (geçtiğimiz gün) Kıbrıs’ın deniz bölgesinin doğusunda, ApostolosAndreas kıyılarında büyük bir deniz tatbikatına başladı. Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesinin bir bölümünde gerçekleştirilen tatbikat, gerçek füzelerin kullanılması ile icra ediliyor.Planları bilen askeri kaynakların ‘Politis’ gazetesine verdikleri bilgilere göre Rusların tatbikatının Kıbrıs’taki gelişmelerle ilgisi yoktur. Ancak bu tatbikatın bir Rus tepkisi olarak gösterilmesi yönünde bir çaba vardır. Moskova özellikle Suriye’deki durumla ve Esad rejiminin desteklenmesi ile ilgilenmektedir. Buna paralel olarak Akdeniz’deki varlığının altını çizmektedir, çünkü Suriye’de terk etme hedefinde olmadığı bir deniz üssüne sahiptir.
Bugün (dün) Kıbrıs’ın hava sahasında İsrail de tatbikat yapacak. Bu tatbikat, Türkiye’nin Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesindeki deniz alanını bağladığını açıklamasından önce planlanmıştı. Elde edilen bilgilere göre bu tatbikat iptal edilebilirdi anca normal seyrinde yapılacak ve tatbikat sırasında Kıbrıs’ın üzerinde savaş uçakları uçacak. Tatbikat, hem İsrail hava kuvvetleri personelinin eğitimini, hem de sahip olduğu BUK, TOR gibi sistemleri ‘gerçek’ koşullarda kullanmaları için Milli Muhafız Ordusu’nun eğitimini amaçlamaktadır.Milli Muhafız Ordusu gelişmeleri takip ediyor, ancak acil önlem alındığı imajını yaratacak herhangi bir hareketlilik yok. Askeri bir kaynağın ‘Politis’ gazetesine yaptığı açıklamaya göre gerginliğin tırmandırılması beklenmiyor, çünkü Kıbrıslı Türkler adına hareket ettiğini iddia eden Türkiye’nin istekleri arasında bunun olmadığı görülmektedir.Aynı kaynağa göre, askeri düzeyde gerginlik olması için Kıbrıs Rum tarafının da araçlarının bölgede olması gerekir ki, bu yoktur. Yunanistan’ın gemi ve uçaklarının bölgede olmayışı, önlemlerin, siyasi, diplomatik ve hukuki olmasına karar veren iki hükümetin siyasi tercihidir. Askeri kaynak bu konuyla ilgili olarak ‘eğer silahını çıkarırsan, onu kullanmak zorundasın’ dedi.Bu durumda askeri önlemlerin alınması söz konusu değildir ve bu nedenle Yunanistan’ın askeri güçlerini göndermesi, Türkiye’yi zor durumda bırakma çabasında iyi olmayacaktır.”
Öte yandan Rum Yazar PanayotisÇangaris de “Hepsi oradan kayboldu” başlıklı yazısında AB, ABD, İngiltere ve Yunanistan’ın, Anastasiadis’i yalnız bıraktığını kaydediyor.
“Türkiye, Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesinde araştırma yapma yönünde yaptığı açıklamaları hayata geçirme konusunda ilerlerken, Lefkoşa’nın ‘müttefikleri’ NikosAnastasiadis Hükümetini krizi tek başına yönetmesi için yalnız bırakarak, kelimenin tam anlamıyla ortadan kayboldu.
Hükümetin, hem AB hem de Washington nezdinde son 10 günde yaptığı müdahale ve çabaların açık kapı bulmadığı aşikardır. Bunun sonucunda Lefkoşa, araştırma gemileri ve savaş gemileri ile Kıbrıs’ı ‘tavaf eden’ Ankara’nın kışkırtıcı tutumu ile karşı karşıya kaldı” diyen Çangaris, müzakerelerin dondurulmasına ilişkin ‘yakıcı kart’ın ‘tüketildiğini, Anastasidais’in, elinde müthiş seçenekler olmadan krizi yönetmeye çalıştığını, çünkü Anastasiadis’in bu kartı masaya günler önce attığını dolayısıyla pratik faaliyet düzeyindeki alternatif senaryolarının çok kısıtlı olduğunu söylüyor.
Rum diplomatik çevrelerine göreikinci güçlü kart, hatta müzakerelerin askıya alınmasından daha güçlü bir kart, barikatlar. Aynı çevrelerin açıklamasına göre böyle bir şey Kıbrıs sorununun çözümü ile ilgilendiklerini gösterenleri, Ankara yönünde girişimde bulunmaları için çok daha fazla dürtükleyecek.
Ama Çangaris’e göre Hükümet, böyle bir şeyi ihtimal dışı bırakıyor, en azından şu aşamada… Ulusal Konsey toplansa da Güney’in elle tutulur sonuç alacağı herhangi bir karar alması beklenmiyor.
Görüldüğü üzere siyasetle hissiyatı birbirinden ayıramayan Anastasiadis malum çevrelerce sırtının sıvazlanmasını beklerken, tüm vebalin üstüne yükleneceği tarihi bir sorumluluğun altında kalmak üzere. Bundan sonrası Kıbrıs’ın iki tarafında da merakla bekleniyor.