Basın, demokratik yaşamın vazgeçilmez unsurlarından biridir.
Basın, halkın haber alma hakkını kullanmasını sağlar.
Basın mensupları kamuoyunu bilgilendirmek için var güçleriyle gece, gündüz demeden görev yapıyor.
Basın mensupları, kamuoyunu bilgilendirirken çeşitli zorluklarla da karşılaşılıyor.
Dün ilginç bir olayla karşı karşıya kaldık..
Bir basın toplantısını izlemek için görev yerine giden basın mensubu arkadaşımızın aracına Lefkoşa Türk Belediyesi Zabıtaları tarafından trafik cezası yazıldı.
Basın kamuoyunu bilgilendirmek için görev yaparken, belediyeler de kasalarını doldurmak için ceza üstüne ceza yazıyor.
Sağa bakıyor ceza yazıyor.
Sola bakıyor ceza yazıyor.
Bütçesini denkleştirmek için cezayı yapıştırıveriyor
Polis park ediyor, ceza yok,
Bakan park ediyor, ceza yok.
Resmi Hizmet Araçları park ediyor, ceza yok.
Basın mensuplarının işlerini yapabilmesi için, haber kaynağına ulaşabilmeleri açısından gerek Belediye Zabıtalarının, gerekse trafik polislerinin tolerans göstermeleri ve bu kesimde çalışanlara kolaylık sağlamalarının gerekliliğine inanmaktayız.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Cemiyeti onursal başkanı Akay Cemalle konuşuyoruz konuyu.
Cemal, 1974 öncesinde gerek belediyelerin, gerekse polisin basın mensuplarına çok anlayışlı davrandığını belirtiyor.
En azından Belediye Meclislerinde basın mensuplarının daha kolay çalışabilmesi için karar üretmesi gerektiğinin altını çiziyor.
20 LTB Zabıta görevlisine, Polis Genel Müdürlüğü tarafından “Soruşturma Memuru Geliştirme” eğitimi verildiğini de hatırlatıyor Akay Cemal..
Ancak görünen o ki, zabıtaların daha çok eğitime ihtiyacı var.
Basın mensubu olup olmadığına bakmaksızın cezayı yapıştırıyorlar.
Artık usandık.
Basının bu sorunlarını dinlemeyenbelediyelere karşı birlik olmak zamanının geldiğini düşünüyoruz.
Star Kıbrıs Medya Grubu olarak belediye haberlerine bir süre ara vereceğiz.
Birlik olunmazsa yok oluruz.
Bir önceki LTB Başkanı Fellahoğlu yine bir ceza olayında “Bir şey yapamayız” demişti.
Şimdiki belediye Başkanı Harmancı ise konuyu Belediye Meclisi’nde gündeme getireceğini söyledi.
Bekleyip göreceğiz.