Günlerdir sorular soruluyor cevap verilmiyor.
İstifacı vekiller Ulusal Birlik Partisi’ne geçecekler mi? “ Henüz bir dirsek teması yok, partinin yetkili kurullarında görüşeceğiz”
Biz de inanmıştık. İstifa eden vekillerin Ulusla Birlik Partisi’ne geçeceklerini hiç düşünmemiştik.
Şaka bir yana, bir süre önce Demokrat Parti Ulusal Güçler’den istifa eden isimlerdi; Ahmet Kaşif, Esat Ergün Serdaroğlu ve Hamit Bakırcı…
CTP-BG – DP-UG hükümetinin bakanlarından ikisiydi Kaşif ve Bakırcı… İttiler itilmedi çektiler çekilmedi ve DP-UG yönetimi bir gecede iki bakanı al-aşağı ederek, yerlerine yeni isimleri getirdi. Bakanlar pardon eski bakanlar bu duruma içerleri. Zaten bir süredir parti içinde çatlaklar vardı ve bu çatlaklar giderek kapanmayacak su sızıntılarına neden olmuştu. Gün geldi çattı ve istifalar gerçekleşti. Serdaroğluda arkadaşlarının peşine takıldı. Menteş Gündüz bir süreliğine askıya aldı istifasını. İkinci akım olur mu bilinmez. Ama olursa ikinci akım da istifa edecek vekiller arasında gösteriliyor Gündür. Her neyse konumuz ikinci akım değil, birinci akım…
İstifa eden vekillerin UBP’ye geçecekleri, kapalı kapılar ardında yaşanan tartışmalar sır gibi saklandı. Sorulan her soruya “öyle bir şey yok, parti yetkili kurulları karar verecek” denildi. Aslında yaşananlar yazılanın yazıldığını, çizilenin çoktan çizildiğini gösteriyor. Gün geldi çattı. Geride bıraktığımız hafta sonu bağımsız vekillerin partiye geçişleri oylandı, oy çokluğu oldu. Oy birliği yoktu çünkü taban rahatsızdı ve partinin önde gelen isimlerinden bazıları, söz konusu 3 isimin yeniden kendi çatıları altında olmasını istemiyorlardı. Neden mi? Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra partiye Kurultay’ın yolları görünüyor. Ve Ulusal Birlik Partisi geçtiğimiz yılda öyle bir kurultay sürecini geride bıraktı ki, dillere destandı. Parti bölündü, parçalandı ve yönetilmeye çalışıldı.
İstifacı vekillerin içinde öyle bir isim var ki, kurultay sürecine damgasını vurdu, rakibini farklı partiye geçse de sandıkta bıraktı. Sayın Ahmet Kaşif…
Kaşif’in partiye geri dönmesi durumunda Genel Başkanlık için isminin geçebileceğini herkes biliyor ama parti içinde inceden inceye farklı isimlerinde konuşulduğu, kapılar kapalı olsa da anahtar deliğinden dışarı yansıyor. İşte bu isimlerdi oy birliği ile değil de oy çokluğu ile söz konusu 3 ismin partiye geri alınmasında rol oynayan.
Oy birliği olsaydı kimse sesini çıkaramayacak “vay be, Ulusal Birlik Partisi eski günlerine geri dönmüş” diyeceklerdi. Ama “oy çokluğu” partinin güneşinin bulutlar arasında olduğunu ve kendi içindeki çekişmelerin yeni bir kurultay sürecinde patlak vereceğinin sinyallerini veriyor.
Tabi kurultaya gitmeden şimdi sırada Cumhurbaşkanlığı seçimleri var ve parti Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu destekliyor. Bu iç çekişmeler Sayın Cumhurbaşkanımıza destek değil köstek olmasın aman dikkat…
Alınan kararlarla kaş yapayım derken göz çıkarılmasın.
“OLDU DA BİTTİ MAŞALLAH, NAZAR DEĞMEZ İNŞALLAH”