Yaklaşık 11 yıl önce faaliyete geçen AKSA Enerji Şirketi’ne ait Kalecik Elektrik Santrali, sonunda filtresini taktı.
Kurulumundan bugüne kadar geçen süre içinde birçok hükümet değişti, her gelen konuya eğildi ama eğilmekle kaldı. O filtre bir türlü takılamadı, bölge halkı ise yıllarca zehir solumak zorunda kaldı.
Dönemin hükümetleri, santralin kurulumunda alım garantisi ile yola çıktı. Yani AKSA’nın ürettiği elektrik ihtiyaç olsa da olmasa da alınacak ve karşılığı ödenecekti. Öyle de oldu.
Dönem dönem ilgili bakanlar konuyla ilgili açıklamalarda bulundular. Kimisi takılacak diye yıllarca söylemlerde bulundu. Kimisi taktı ama çalışmadı dedi ve günümüze kadar filtresiz bir şekilde AKSA’nın faaliyet göstermesine göz yumuldu. Cezalandırılmak yerine alım garantisi yenilenerek taltif edildi. Arada sembolik bir ceza kesildi. AKSA için bu çerez parası gibi bir şeydi…
Kurulumunda bir diğer önemli madde ise Avrupa standartlarına uyacaktı.
Peki, uydu mu?
Bu sorunun cevabı 2003 yılından bu güne kadar muallaktaydı. Çünkü Çevre yasalarına uyum, bacasından çıkan gazın zehirli olmaması, doğaya, insanlara neredeyse sıfır zarar vermesi gerekiyordu. Ama AKSA bu kurallara uymadı ve yıllarca bölge halkı zehirli dumanları soluyarak yaşadı. Bölgedeki kanser vakalarındaki artış ise, bilimsel verilerle gözler önüne serildi.
İşte tam da bu dönemde AKSA’nın alım garantisi yenilendi hem de zamlı tarife ile… Günümüze kadar taktı takacak, taktı takacak, söylemleriyle gelen AKSA, sonunda filtreyi taktı.
Devletin, gelmiş geçmiş tüm hükümetlerinin 11 yılda başaramadığını Star Kıbrıs Medya Grubu hem Televizyon hem de gazete yayınlarıyla yaklaşık 8 ayda başardı. AKSA’nın çevreye verdiği zararı gözler önüne seren Star Kıbrıs Medya Grubu, konunun nihayete ermesi için elinden geleni yaptı.
Bunu yaparken diğer medya kuruluşlarından da destek gelmesi beklenirken, bunun üzerine bir de eleştiriye maruz kalındı. Star Kıbrıs Medya Grubu’nun konuyla ilgili bir menfaati var denildi.
Bundan yıllar önce taş ocakları konusunda da defalarca yayın yapılmış ve başarıya ulaşılmıştı. Star Kıbrıs Medya Grubu, yine kısa bir süre önce deniz kenarına inşaat yapılması ile ilgili süreci de yakından takip etmiş ve yasanın iptal edilmesine kadar konuyu gündemde tutmuştu.
İsraillilerin önce 49 yıllığına istediği sonrasında karar değiştirip 99 yıl diye telaffuz ettiği Yeni Erenköy’deki 270 dönümlük arazi de bu konunun en bariz örneklerinden biriydi.
Star Kıbrıs Medya Grubu her zaman “Güçlünün değil haklının yanında” olmuş ve bu ilkesinden ödün vermeden yoluna devam ediyor.
AKSA konusunda gelinen noktada filtrenin takılması derin bir nefes alınmasına neden olmuş olabilir, ama işin esas kısmı bundan sonra başlıyor.
Çünkü takılan filtre, bünyesinde havaya karışmasını engellediği zehri toplayacak.
Peki bu zehir ne olacak? Söz konusu zehrin arıtılması için ayrı bir sistem gerekli, bu da ek yatırım demektir. AKSA bunu yaptı mı? Çünkü bu sistem yoksa, atığın gömülmesi gerekiyor. Bu konuda da izin olmadığı biliniyor.
Şimdi soruyoruz,
Arıtma sistemi kuruldu mu?
Yoksa gömülmesine izin verilmeyen bu zehir denize mi dökülecek?
Bu konuyu dikkatinize getiriyor ve en kısa zamanda kamuoyunun konuyla ilgili aydınlatılmasını talep ediyoruz.