Eskiden ısınmak için odun sobası yakardık. Hemen hemen her evde vardı.
Kurumuş ağaçları bulabildiğimiz eski kütükleri, bazen eski mobilyaları keser, parçalar ve soğuk kış akşamlarında etrafında toplanıp sohbetler ettiğimiz odun sobalarının içine atardık.
Birde üstünde kestane kebabı yaptık mı değmeyin keyfimize.
Evin havasının değişmesi için azıcık turunç kabuğu atardık ateşe… Çok güzel bir aroması vardı.
Sonrasında odun sobaları yavaş yavaş tedavülden kaldırıldı. Yerini klimalar, kaloriferler ve benzeri ısıtıcılar aldı. Tabi bunun üzerine elektriğe yapılan zamlar iyice belimizi büktü. Ay sonu karşımıza çıkan elektrik faturaları bizi eskiye dönmeye mecbur bıraktı.
Ülkemizde yeşil alanların, 1995-96 yıllarında çıkan o büyük yangının ardından büyük zarara uğradığını hatırlamayanınız yoktur. Ülkemizi yeniden, eski zamanlarda olduğu gibi “Yeşil Ada Kıbrıs” yapabilmek için yoğun çaba harcadık.
Yeni yıl döneminde evine yılbaşı ağacı süslemek için ormanlardan ağaç kesenlerimiz de olmuştur. İlk zamanlar kimse bir şey demiyordu çünkü ada yeşildi. Ama özellikle büyük yangının sonrasında yasaklandı. Caydırıcı cezalar konuldu.
Vatandaş artık yılbaşı ağaçlarını saksıda ekili vaziyette almaya başladı(artık para veriyorduk) . Pahalıydı canlı canlı saksıda çam ağacı almak. Onun yerine yapay çam ağaçları piyasaya çıktı. Velhasıl kelam her zaman ormanlarda görmeye alışık olduğumuz görüntüler yoktu artık ağaçlar kesilmiyor, doğa en azından bu yüzden zarara uğratılmıyordu.
Isınmak için bir de şömine olayını keşfettik.
Özellikle son dönemde her evin çatısında bir baca… Ve tütüyor. Çok fazla olmasa da odun sobalarını da yine görür olduk.
Bilinçli insanlar odunlarını satın alıyor. Kontrollü bir şekilde kesilen ağaçların parçalanması sonucu halka uygun fiyatlara satışa sunuluyor. Ama gözlemlediğimiz kadarıyla yine ağaçlarda bir katliam söz konusu. Dağlarda yine insanların fazlalaştığını görüyoruz.
İnsanlar bu soğuk kış günlerinde ceplerini yakan elektrik faturalarından kurtulmak için kendi yöntemlerini kullanmaya başladılar. Ama unutmayın artık adamız eskisi gibi yeşil değil. Varolan ağaçlar da çok genç… Onları izinsiz ve bilinçsiz bir şekilde kesmeniz büyük zararlara yol açabilir. Doğamızı korumazsak bunun bize geri dönüşü çok acı bir şekilde olur.
İşte tam da bu noktada Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Orman Dairesi’ne büyük görevler düşmekte.
İlk görev ise “daha fazla denetim”