BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı EspenBarthEide, tarafları masaya oturmaya teşvik ettiğini, “gerçekçi iyimserliğinin” hâlâ geçerli olduğunu ancak endişelerinin artmaya başladığını söyledi.
Eide adaya büyük umutlar taşıdığını göstererek geldi. Ama sonucun kendisi de farkında. Türk tarafı masada beklemeye ne kadar ısrar ediyorsa Güney Kıbrıs da masadan uzak kalmaya o kadar ısrar ediyor.
Görüşme sonrasında yüzündeki umutsuzluk okunuyorduEide’nin. Ama herşeye rağmen herzamanki sempatik tavrıyla kameraların karşısına geçti basın mensuplarını aydınlattı, soruları yanıtladı.
Eide’nin ne kadar bilgili ve akıllı biri olduğunu anlatmamıza gerek yok. Merak edenler geçmişine şöyle bir göz attıklarında siyasi manevraların insanı olduğunu anlar.
Ama Eide’nin üstün zekâsına rağmen anlayamadığı bir konu var.
Güney Kıbrıs zaten masadan kaçmak için en ufacık bahaneyi bile kullanabilecek durumdaydı. Navtex dendi. Rum tarafı için biçilmiş bir kaftandı bu. Beklediğinden de büyük bir bahaneydi Türkiye’nin Navtex’i. Rumlar masadan bir kalktı ki, kalkış o kalkış. Kendi iç sorunları bile önemli değildi onlar için. Çünkü kendilerini Uluslararası arenaya mazlum olarak göstereceklerdi. Navtex olmasaydı Rumlar yine bir bahane bulur ve masadan kalkardı. Çünkü niyet yok.
Eide, müzakerelerin başlamasını sağlayamamasından dolayı endişeli olduğunu dile getirdi görüşmenin ardından. Ay sonunda BM Güvenlik Konseyi’ne gidecekti. Ama gitmeden önce bir açılımın olmadığını BMGK’ya aktarmak zorunda kalacaktı. Müspet bir gelişmenin olmaması ise Eide için üzücü bir durumdu.
Eski danışmanlar yıllarını bu meseleye harcamış, yoğun bir mesainin altında ezilmişlerdi. Sonuç ise sıfıra sıfır elde var sıfır.
Kıbrıs konusunda dirsek çürütmüş isimler olmasına rağmen Eide, bu durumu kabullenebilecek bir isim değil.
Kimler geldi kimler geçti, kaç isim eskidi, kaç isim tükendi Kıbrıs Meselesi adı altında.
İnşallah Eide’den bunlardan biri olmaz da Kıbrıs Rum tarafının “Mazlumu getirin bana” oyununa düşmez.