Ülkemizde zaman zaman trafikten şikâyet ediyoruz. Haklıyız da… Her eve 2 araç düşüyor neredeyse… İnsanlar haklı aslında. Toplu taşımanın işkence olduğu bir ülkede insanlar binek araç sahibi olmayıp da ne yapacaklar?
Herhangi bir Avrupa ülkesine gittiğimiz zaman tramvay, otobüs, metro ve benzeri toplu taşıma araçlarını kullanıyoruz. Neden? Çünkü trafiği rahatlatma adına insanlar toplu taşımayı bir sisteme oturtmuş ve daha güvenli olduğuna inanıyorlar. Türkiye’de de durum Avrupa’nın hemen hemen aynısı.
Bir de bizim ülkemize bakalım.
Toplu taşıma dendiği zaman aklımıza hemen dolmuşlar geliyor.
Hele iki tanesi arka arkaya geldi mi başlıyor kovalamaca. Dolmuşun içindeki yolcular bir yerlere tutunarak seyahat etmek zorunda kalıyorlar. Tutunmazlarsa aracın içinde savruluyorlar.
Bir de yolcu alma taktikleri var.
Birkaç dolmuş arka arkaya yolcuyu önceden gözlerine kestirirler ve başlarlar yolda sanki kendilerinden başka araç yokmuş, taşıdıkları başka canlar yokmuşçasına yarışmaya. Gözlerine kestirdikleri yolcuyu araçlarına almayı bir kenara bırakın neredeyse ezecekler. Neyse bir tanesi yolcuya yetişiyor ve önünde duruyor. Vatandaş memnun kısa sürede dolmuş buldu ama tam ayağını kaldırıyor ve araca ayak basıyor, diğer ayağını atacak, hop, dolmuş hareket ediyor. Eğer yolcu sağlam bir şekilde tutunmuşsa düşmeden kendini koltuğun üzerine fırlatıyor. Ha yok tutunmamışsa; araca binmeye çalıştığı yere geri iniyor ama biraz sert bir şekilde.
Bizim dolmuşların başka bir özelliği daha var.
Binek araçlara rakipler. Son model araçlar bizim dolmuşları geçemez. İçinde yolcu mu var, can mı taşıyorlar? Hiç fark etmez. Başlıyorlar yine kovalamacaya. Bunu gören bir başka dolmuş ise kendisini geçmeye çalıştığını zannederek, o da söz konusu kovalamacanın bir parçası haline geliyor. Alın size yolun ortasında bermuda şeytan üçgeni.
Sonra da trafik canavarına dur deyin diye pankartlar asıyoruz sağa sola.
Asalım asmasına da canavarın biz olduğumuzun farkında değiliz herhalde.
Dolmuşların denetimi şart… Araçlarda tütün ürünü tüketiliyor, şoförler telefonla konuşuyor, çarpışan araba gibi araç kullanıyorlar ve bu özellikler gibi daha niceler var… Tüm dolmuş şoförleri bu yazdıklarımızı üzerlerine alınmasınlar. İşlerini hakkıyla yapan arkadaşlara lafımız yok. Sırası geldiğinde tebrik te ediyoruz… Sözümüz kime onlar kendilerini biliyorlar…
Bu arada bizim ülkede bir tramvay konusu yok muydu? Nerde bizim tramvay?