Dünyada bir gün içinde kim bilir kaç kadın tacize uğruyor veya canından oluyor. Bunu bilmek imkânsız... İmkânsız çünkü kayıt altına alınanların yanında günümüz dünyasında halen bir yerlerde töre cinayetleri, faili meçhuller ve bilinmeyenler, gizemini korumaya devam ediyor.
Hemen hemen her gün haberlerde, gazetelerde herhangi bir kadına yapılanları okuyor veya izliyoruz.
Kimisi bir sokak ortasında kocası tarafından öldüresiye dövülüyor, kimisi bıçaklanarak öldürülüyor, kimisi bir kurşunun hedefi oluyor ve bu maddeler alıp başını gidiyor.
Sonuç itibarıyla her an bir kadın ya bir cinsel saldırının kurbanı ya vda kendini kaybetmiş vahşi bir kişinin ölüm saçtığı hedef oluyor.
Son olarak Türkiye’de yaşanan ve neredeyse tüm dünyada yankılanan Özgecan Aslan cinayeti hepimizin yüreğini burktu ve gerek sosyal medyadan gerekse meydanlarda tepkimizi verdik vermeye de devam ediyoruz. Peki, bu Özge’nin geri gelmesini sağlayacak mı? Sesimiz duyulacak mı? Bu cinayetler son bulacak mı?
Yoksa daha nice Özge’ler, Ayşe’ler, Mine’ler, Pelin’ler, Münevver’ler … Bu vahşice cinayetlerin ya da saldırıların kurbanları mı olacaklar.
Hepimiz Özgecan’ız, hepimiz Münevver’iz, Hepimiz Pelin’iz…
Bugün onların başına gelenin yarın bizim başımıza gelmeyeceğinin garantisini kim
verebilir?
Kadına çocuğa ya da her kim olursa olsun şiddete bir dur denmesi lazım ve artık bunun devlet politikası halini alması lazım. Yoksa daha nice canlar yanacak, nice ocaklar sönecek, anaların yüreklerine kızgın sular akacak.
DURDURUN ARTIK!