Her şey olması gerektiği gibi…
Çok şükür ki ülkemizde her zaman arkasına sığınacak ambargolarımız yok. Ve yine çok şükür ki, cep doldurmak uğruna halkına yanıltıcı vaatler verip seçim sonrasında yolda görse tanımayan idarecilerimiz yok.
Ne güzeldir ki, siyasilerimiz sürekli bayrağın üzerine konulan lahmacundu, hellimli biddaydı diye tartışmıyorlar. Seçim çalışmalarında kol kola gezen adaylarımız var. Halkımız hepsini bir arada görüp ona göre seçim yapsın diye.
Diğer taraftan Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla birçok ülkeyi özendirecek derecede yüksek. Fert başına düşen milli gelirden bahsetmeyelim, dost var düşman var.
Bankalardaki mevduatlarımızın tutarını unuttuk.
Borç mu?
Ne devletimizin ne de kişilerin tek kuruş borcu yok.
Suç oranı mı?
O’da nesi?
Bizim ülkemizde suç işlenmiyor ki.
Mahkeme mi?
Gerek yok çünkü adalet halkın iliklerine kadar işlemiş. Herkes düzenin nasıl ve ne şekilde işlemesi gerektiğini çok iyi biliyor.
Destekle ayakta durmuyor, kredi kartı kullanmıyor, her ödememizi nakit yapıyoruz. Çünkü biz çok zengin bir ülkeyiz.
Her yıl milyonlarca turist ağırlıyor, 7 yıldızlı otellerimizde uygun fiyatlara konaklamalarını sağlıyor sürümden kazanıyoruz.
Elektrik Santrali mi?
Gerek yok, herkes kendi enerjisini üretebilir durumda.
Alabildiğine yeşil, alabildiğine huzurlu, alabildiğine barış ve sevgi dolu bir ülkede yaşıyoruz.
Siyasi tartışmalar bizim ülkemize uğramıyor. İnternetimiz olması gerektiği gibi dünya ile her an irtibatımız var.
Adamıza bir gelen burada kalmak istiyor, hiç gidesi gelmiyor.
Devlet işine kimsenin canı asılı değil. Çünkü özel sektörün şartları daha iyi ve yaşam standardını yükseltmek için bire bir.
Kadına şiddet mi. Aman Allahlım, onu sadece filmlerde ve yabancı ülkelerin haberlerinde izliyoruz.
Kimse komşusunun tavuğuna “kış” demiyor.
Bu arada hormonlu tavuklarımız, kaçak etlerimiz, GDO’lu ürünlerimiz, katkı maddeli ve bakterili yoğurt ve hellimlerimizi yok.
Hellim demişten. Tescili tabi ki bizde…
Kıbrıs Sorunu mu? Hayırdır siz Milattan Önce de mi yaşıyorsunuz. O sorun tarihin tozlu sayfalarındaki yerini aldı.
Doğal gazımız da var çok şükür.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama iki günde bir bizim siyasileri arayıp, gaz istiyor.
Avrupa Birliği kendisine katılıp daimi başkanlık yapmamız için yalvarıyor.
Rusya, bizim için üretim yapıyor, Çin ise süper güç olarak bizi kabul etmeye hazır olduğuna dair bir açıklamada bulundu.
Övünmek gibi olmasın ama ders alacak değil ders verecek durumdayız, kimse bize yan bakamıyor.
Biz buyuz işte!