2003 yılından süregelen bir çevre sorununun tam da göbeğinde yer alıyor AKSA Elektrik Santrali. Elektrik üretimi için tüketilen yakıttan çıkan zehirli gazlar, tam 11 yıl boyunca filtre edilmeden havaya karıştırıldı. Yıllar süren bu karlı zehirleme sonucunda, firma milyonlarca Dolar’ı cebe indirirken; güzelim ülkemizin güzelim çevresi, birkaç kişinin zengin olması uğruna kirletilip durdu. Hem de hükümetlerin gözetiminde. 2013 Temmuz ayında, ülkenin başına ilk kez gelen petrol felaketi ile uyandık uykudan. 100 ton Fuel Oil’in denizlerimize akması ile ayaklandık doğru düzgün. Ama tabi ki iş işten geçti. Artık bu petrol, on yıllarca hatırlatacak bizlere, ne kadar kör olduğumuzu!

Tam da gözlerin çevrildiği bir noktada AKSA’ya, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’ndan olumlu bir haber geldi. 11 yıl süren zehirlenmenin son bulacağı yönünde. “AKSA’ya filtreler, 15 Aralık 2014’te takılıyor!” Ve bu haberin üzerine de ikinci açıklama; “Filtreler takıldı!” Haberin yayılması ile birlikte, başta İskele bölgesi olmak üzere, tüm ülkede pozitif bir hava hakim oldu. Oldukça geç bile olsa, çevre için, insanlık için bir adım atıldı hükümet tarafından. Ama bu da uzun sürmedi. Çünkü bir önceki Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı, aslında hala uyuduğumuz hatırlattı bize. “AKSA’daki üç bacada hala filtre yok!” Yani halen zehir karışıyor havaya…

Bizim ülkede işler çoğu zaman yavaş yürür, aksaya aksaya... Ağır aheste döner çarkın tekerlekleri… Standartlarımız farklıdır… Sermayeye bağlıdır mesela yaşam standartları… 11 yılda düşünülür halkın sağlığı… Sonsuzdur halkımızın hükümetlere bağlılığı… Çevre konusu mu? Onu da elbet düşünenler vardır ama öncelik AKSA’ya!