Bu topraklarda doğup büyüyen herkesin bildiği şeyler vardır.
Molehiya, hostes, kolakas, bullezvs…
Birde herkesin bildiği, yediği zaman tadına doyamadığı Hellim.
Bir türlü tescilini alamadığımız, Rum komşularımızın kendine mal ettiği ve tescilini almak için binbir dereden su getirdiği HELLİM…
Kolakas, gitti gidiyor, pastırma desen o da kanatlandı. Ama Hellim, çocukluğumuzun süt kokulusu, nane aromalısı. O bizim… Bizim de ne yapıyoruz ona sahip çıkmak adına.
Rumlar bizim adımıza karar veriyor, hellimin Avrupa Standartlarında üretileceğinin garantisini verebiliyorlar. Biz ürettiğimiz hellimin tadını da tuzunu da ayarlamasını biliriz. Gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz.
Rum Tarım, Doğal Kaynaklar ve Çevre Bakanı NikosKouyalis’in basında yer alan “Hellimin ‘Menşe İsmi Korumalı Ürün’ olarak Avrupa Birliği’nde tescil edilmesinin tüm Kıbrıslıların menfaatine olduğu” ve AB’ye gönderilen hellim dosyasında ‘Hellimin üretildiği yerin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hakimiyeti altında olan tüm bölgeler olduğu’ tanımını içerdiği” şeklindeki açıklamalar yaptı.
Bunun üzerine Gıda, Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu, hellimin denetimi konusunda yetkinin sadece Rum tarafında olacağı ve Kıbrıslı Türk hellim üreticilerini denetleyeceği öngörülen bir çözüm şeklinin kabul edilemez olduğunu açıkladı.
Sennaroğlu Hellimin AB’de tescil edilmesinin, ancak AB ile işbirliği içerisinde Kıbrıslı Türklerin de dahil olacağı ortak bir çözümle sonuçlanması gerektiğini vurguladı.
Sayın Bakanı alkışlamak lazım. Gerçekten yerinde bir cevap vermiş. Gerçi bizim tarafın verdiği cevaplar Rumların pek de umurunda değil. Yine sazı ellerine alıp kendi istedikleri türküyü çalıyorlar ama bir yerden başlamak lazım.
Evet herkes bildiği türküyü çığırır sesi daha yanık olan ödülünü alır.