yalcincemal@hotmail.com BM Genel Sekreteri’nin KıbrısÖzel Temsilcisi, mekik diplomasisi yaparak, Anastasiadis’in masaya gelmesini sağladı.
Tabii, Rum Lideri masada görmedikten sonra, gelip gelmeyeceği, bende bir şüphe olarak kalmaya, devam edecek.
Nedeni ise, masaya “ hükümranlık haklarını tanımadan “ oturmaya hiç niyeti yoktu.
Bu şartı, her zaman ileri sürüyordu .
Dışişleri Bakanı ÖzdilNami, BRT‘ ye verdiği mülakatta :
Anastasiadis’in, hiçbir şart ileri sürmeden, oturacağı yolunda.
Anastasiadis’i şart ileri sürmeden masaya oturmaya teşvik eden nedir?
Yoksa, perde gerisinde, bu şartı için söz mü aldı ?
Avrupa’da, Türkiye Dışişleri Bakanı ile de,sabah kahvaltısında bir araya gelip, müzakereler için, konuşulduğu yollu basında çıkan haberler gerçek midir ?
Bu buluşmalarda, öne sürdüğü şart, kabul edilmiş mi ?
Bunu ilerleyen günlerde, hep birlikte göreceğiz .
Bu şart kabul edilmedi ise, Rum Yönetimi Başkanı, görüşmelere başlandıktan sonra, bunu ileri sürüp, talep edemez mi ?
Çünkü güney bu konuda, taviz vermeyecek kadar katı bir tutumu sergilemeye devam edecektir .
Bunun için de, batıya, Türkiye üzerine baskı yapmaları için de, Yunanistan’la birlikte, Moskova kartını kullanmak isteyecektir .
9 Mayısta , Sn . Anastasiadis , Moskova yolcusu .
Gerçi, Rusların zafer günü münasebeti ile gidileceği açıklansa bile.
Yapılacak görüşmelerde, Kıbrıs da, gündemin ana maddesini oluşturacaktır .
Yunan Başbakanı, dün itibarı ile Moskova’da .
Bir dizi görüşmeler, gündemi oluşturmakta .
AB‘ den beklediğini bulamayan Cipras, soluğu Moskova’da aldı .
AB’den ve ABD‘den beklediklerini bulamayanlar. Yunanistan ve Güney Moskova’yı bir baskı unsuru olarak batıya karşı kullanmak isteyeceklerdir .
Yunanistan ve Güney Moskova’yı, bir baskı unsuru olarak batıya karşı kullanmak isteyeceklerdir .
Yapılacak anlaşmalar , ciddi şekilde AB ‘ ne zarar verici nitelikte olursa, kullanılmak istenen kart , ters etki yapabilir .
Bu mümkün olmazsa , Rusya bir , BM. GK. daimi üyesi olarak , Kıbrıs görüşmelerinde, bir baskı unsuru haline getirilebilir .
Zaten , Rusya “ Kıbrıs Cumhuriyetinin Hükümranlığını “ her vesile ile dile getirmektedir .
Şimdi bu şartı ileri sürmeyen Anastasiadis , görüşmelerde Rusya’nın da desteğini alarak, bunu ileri sürmeyeceği ne malum ?
Tabii , Güneye göre bir umut da, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra , yani gelecek Cumhurbaşkanının . Her istediklerini verecek hesabında olmalarıdır .
Zaten, şimdiden, Güzelyurt ve Maraş peşkeş çekilmiyor mu ?
Hidrokarbonlar konusundaki anlaşmazlık, devam etmektedir .
Barbaros için Newtex 6 nisanda sona erdi .
Görüşmelerin başlamasına kadar da, yenilenmesi beklenemez .
Akdeniz’in güneyinde, Güney tarafından ilan edilen, sözde münhasır ekonomik bölgelerde de, faaliyetler durdurulacak mı ?
Yoksa , her türlü faaliyet devam mı edecek ?
Faaliyetler devam edecekse, Anastasiadis’in şart olarak ileri sürdüğü :
“Kıbrıs Cumhuriyetinin hükümranlık hakları” kabul edilmiş sayılmaz mı?