yalcincemal@hotmail.com Bir seçim daha yapılıp, tamamlandı.
Demokratik ve sosyal hukuk devleti ilkesi çerçevesinde, seçimlerin yapılması gayet normal.
Yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, çıkarılacak ve alınacak, çok derslerin olduğu ortaya çıktı.
Yarışa giren ve potada, yerini alan, dört aday oldu.
Hemen hemen, çok küçük yüzdeliklerle bir birlerini izlediler.
Sadece bir aday, parti logosu ile seçime katıldı.
Siber Siber.
Diğerleri, bağımsız olarak katıldılar.
Özersay’ın bağımsız olarak katılması, dolaylı olarak da olsa, arkasında bir partinin olmaması karşısında, aldığı oy nispeti değerlendirildiğinde. Siyasal partilerin gerek hukuki veya gerekse de fiili olarak destekledikleri adayların aldığı oy nispetleri ile nerede ise ayni çıktı.
Bu siyasal partileri, ciddi şekilde düşündürmesi gereken bir sonuç.
Akıncı’nın desteklendiği partinin, oy yüzdesi belli.
Onun çok üstünde, oy aldı.
Bu da gösteriyor ki, halk, siyasal partilerin yönlendirmelerine kulak vermedi.
Parlamentoda, üç siyasal parti tsunami ile sallandı.
Seçmenleri bile bu partileri, destekledikleri adayların şahsında, cezalandırma yoluna gitti.
Bu da, üç siyasal partinin, uyguladıkları politikaların halk indinde tutmadığını göstermesi açısından, ibret verici olsa gerek.
Bu seçimlerin kaderini belirleyen, ülkedeki ekonomik sıkıntıların halk kitlelerini bunaltmasının da, büyük etkisi olmuştur.
Buna bağlı olarak da, seçime beş kala. Elektrik Kurumu ve Kooperatife yapılan “ partizanlık ve adam kayırmacılığın “ da etkin olduğu görülmüştür .
Kısa ve öz:
Parlamentoda bulunan, üç büyük partiye karşı, halkın güveni tükenmek üzere.
Bu aşamaya gelinceye kadar halk, birçok uyarıda bulundu.
Genel seçim.
Anayasa referandumu.
Yerel seçimler.
Öyle göründü ki, bu sonuçlardan, bu siyasal partiler ders almadılar.
Şimdi alacaklar mı?
Her iki turdan, iç siyaset için çıkan büyük sonuç:
Sol yelpazede, solun büyük parti ünvanı TDP‘ye geçmiş olmasıdır.
CTP’nin, TDP ‘ ye esen bu rüzgar karşısında alacağı, belirleyeceği tavrı çok önemli. TDP bu rüzgarı yerel seçimlerde yelkenlerine doldurmaya başladı. Bu rüzgar, önümüzdeki milletvekili seçimlerinde, TDP’ye yarar mı?
Bu daha çok, Akıncı’nın icraatına bağlı.
Bunu, ilerleyen günlerde, göreceğiz.
Akıncı’yı, çok büyük ve önemli görevler bekliyor.
Gerek içte ve gerekse, müzakere safhasında.
Güneyden ve Edi ‘den kutlamalar geldi.
Kıbrıs düğümünün çözülmesinde, hem içte hem de dışta, umut kaynağı oldu.
Bu seçim sonuçları, beni Talat’ın cumhurbaşkanlığını kazandığı yıllara götürdü.
O yıllarda da, Talat, aynen Akıncı gibi, çözüm için hem içte, hem dışta bir umut kaynağı olarak görülmüştü.
Müzakerelere başladıktan sonra, karşı tarafın kabul edilemez taleplerini reddettiği için, güneydekiler tarafından Denktaş’laştırılmıştı .“
Akıncı, KKTC’nin Cumhurbaşkanıdır.
Kıbrıs Türk Halkının da lideri ve görüşmecisidir.
Kıbrıs Türk Halkının, elbette hak ve menfaatlerini masada koruyacaktır.
Bunun için de, mücadele edecektir.
Bunda, hiç kimsenin, şüphesi olmasın.
Güneydeki bazı kesimler, kendi tezleri için, Sn. Akıncı’ya umut bağlamış da olabilirler.
“Teslimiyetçi“ olmayacağını da, ilan etti.
İşte bu, yapılacak müzakerelerden sonra, güneydekiler tarafından,
Akıncı da, teslimiyetçi olmadığı gerekçesi ile “Derviş’leştirilecek .”
Akıncıyı, kutluyor.
Yolunun, açık olmasını diliyorum .