Malumunuz, geçtiğimiz hafta tamamlanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından, sol ve sağın iki büyük partisi için, zorlu bir sürecin başlayacağı görüşünü ortaya koymuştuk.
Malumunuz, geçtiğimiz hafta tamamlanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından, sol ve sağın iki büyük partisi için, zorlu bir sürecin başlayacağı görüşünü ortaya koymuştuk. Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) ve Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) seçimden uzun süre öncesine dayanan iç kavgaları ve bu kavgaların sandığa yansıması ile elde edilen sonuçlar, artık partiler içerisinde bir toparlanma sürecine girilmesinin, olmazsa olmaz olduğunun net bir işareti olmuştu…
Bu noktada ilk adım CTP-BG’den geldi. Genel Başkan Özkan Yorgancıoğlu, beklenen istifa kararını açıklamasa bile, Olağan Üstü Kurultaya gidileceği ve kendisinin Genel Başkanlığa aday olmayacağını açıklayarak, ilk adımı atmış oldu. Yine bu adımın ardından beklenen, PM ve MYK’nın da istifa yönünde açıklamada bulunmalarıydı… Olmadı…
Ancak CTP-BG Gençlik Örgütü’nden ders kıvamında bir karar geldi. Gençlik Örgütü yöneticileri geçtiğimiz akşam gerçekleştirilen Genişletilmiş Gençlik Meclisi toplantısında toplu istifa kararı aldığını açıkladı. CTP Gençlik Örgütü Genel Başkanı, MYK üyeleri, Gençlik Meclisi üyeleri, Mağusa, Girne ve Lefkoşa İlçe Başkanları ve Yönetim Kurulu üyeleri 28 Nisan 2015 tarihinden itibaren görevlerinden istifa ettiğini belirtti. CTP-BG Gençlik Örgütü adına açıklama yapan Başkan Ongun Talat, büyüklerinin yapması beklenen açıklamayı, tam da yerinde bir üslupla yaptı.
“Bizce partimizin önümüzdeki süreçte izlemesi gereken yol, Parti Meclisi’nin geçtiğimiz Pazartesi günü almış olduğu sadece Genel Başkanlık seçimi gündemiyle Olağanüstü Kurultay yapılması kararının aksine, Genel Başkanlık ile birlikte Parti Meclisi seçiminin de gündemde olacağı bir Olağanüstü Kurultay toplanması olmalıdır. Bu, seçim sonuçlarının sorumluluğunun Parti Meclisi tarafından da kabul edilmesi ve özeleştiri yapılıp yeni dönemde değişimin önünü açması açısından elzemdir.”
Yani ihtiyarların yapamadığını gençler yaptı. Demek ki artık, gençlerin yolunu açmak vaktidir…