Son çıkan LTB ile ilgili Sayıştay raporu, belediyelerin denetimini yeniden gündeme getirdi. Tabii biz halk olarak, her şeyi erken unuttuğumuz gibi. Bu konuda bir müddet kamuoyunda tartışılacak, tartıştırılacak. Sonra da diğer konular gibi unutulacak, unutturulacak.
İflas, sadece LTB değil. Birçok belediye de ayni konumda. Mali denetim konusunda, Sayıştay devrede.
Fakat tam manası ile bu iş tavında yapılmıyor.
Sayıştay kurum olarak, kuruluş yıllarından günümüze dek, küçülmüş durumda.
Ülke gerçeklerine oranla büyümesi, büyütülmesi lazım.
Teşkilat olarak, yetersiz.
Yeterli hale, getirmek lazım.
Bunun için de, görebildiğim kadar, ciddi bir çalışma ve çaba yok.
Ülkede, zamanında mali denetimi yapacak, denetçi sayısı yetersiz.
Dairenin, personeli yetersiz.
Sayıştay, kurum olarak ele almalı ve işlevsel bir hale getirmek için kolları sıvamalı.
Sayıştay, kurumları mali yönden denetleyebilir.
Fakat harcanan paraların, nasıl ve hangi yerlerde kullanıldığını.
Yatırımların, inşaatların, yol yapımlarının, kısacası, harcanan paraların yerine gittiği ve o harcanan paranın karşılığında bir hizmet ve dört dörtlük bir inkişafın olup olmadığı, bir uzmanlık işidir.
Bunlar, kendi içlerinde teknik konular olup, bu daldaki uzmanlar tarafından araştırılıp ortaya çıkarılır.
Çağdaş demokrasi ve yönetimin uygulandığı ülkelerde, belediyelerle ilgili, ayrı bir birim oluşturulmuştur.
Partiler üstü.
Burada görevlendirilenlerin, kurum içerisinde yaptıkları icraat, siyasilerin iki dudakları arasında, değildir.
Görevleri sırasında, bir nevi dokunulmazlık zırhına, sahiptirler.
Belediyelerin, tüm yapılan icraatlarını, her yönden denetlemeye
Yetkilidirler.
Denetimleri sırasında, yolsuzluk şüphesi ile karşı karşıya kalırlarsa. Belediye Başkanı ve Meclis Üyelerini geçici görevden alarak, olay aydınlatılıncaya kadar, geçici idare oluşturur.
Yasalara aykırı bir durum görürse, sürekli görevden almak yetkisi ile de donatılmışlardır.
Bu kurum sadece, belediyelerin her türlü icraatlarını denetlemek için oluşturulmuştur.
Görev yaparken, olaylara, siyasi gözlükle bakmaz.
Dünya, çoktan ihtisaslaştı.
Biz, bu yolun, yarısına kadar gelemedik.
LTB ile ilgili olarak, Sayıştay’ın hazırladığı rapor, halka kadar indi veya indirildi.
Her kes, değişik görüşte ve farklı yorum yapıyor.
Dolaylı, suçlamalar yapılıyor.
İsnatlar, yapılıyor.
İş bu hale gelmişken, bu durumda yapılacak olan, gerekli prosedürlerin tamamlanıp. İlgili dosyanın, yargı yolunu açması bakımından, Baş Savcılığa havale edilmesi gerek.
Çünkü öyle bir aşamaya gelindi ki “ yargısız infaz .”
O nedenle en erken bir zamanda, yargı yolunu açacak olan ” ak mı kara mı “ ortaya çıksın.
Bu işi, daha fazla sürüncemede bırakmak, hiç kimseye yarar getirmez.
Siyasi erk de, Belediyelerin ciddi şekilde denetimini sağlayacak
formülleri üretsin.
Çünkü belediyelerimizdeki “ haller “ vatandaşların dillerinde, Nasrettin Hoca fıkralarına, dönüştürüldü.
