Torpillemeye devam

Kıbrıs müzakerelerinde gelinen nokta, öze geçmek.

Kıbrıs müzakerelerinde gelinen nokta, öze geçmek. Anlaşılan ve anlaşılmayan konuları ise, eylüldeki konferansa havale etmek…
Durum, bunu gösteriyor. Toprak, şimdilik görüşülmeyecek. Altı başlık tamamlandıktan sonra, ele alınacak. Eylülde, çoklu konferans, ABD’ de yapılacak. Öyle anlaşılıyor ki, Sn. Anastasiadis, bu konferansta. Tabi altı başlığı
Kendi açısından uygun bulması halinde… Garanti sistemini de, görüşmeye açacak.
Daha doğrusu, kalkması için, dayatacak.
Bunun kokusu, çok evvelden çıktı.
Onlara göre, barış.
Bize göre, anlaşma.
Barış, 1974’de geldi, adaya.
Şimdi yapılacak, bu barışı, tescilleyecek bir anlaşmanın, yapılması.
Daha, Sn. Akıncı ile görüşmelerin başında, Rum yönetiminin Başkanı. Hem görüşmeleri, hem de görüşme masasını, torpillemeye devam ediyor.
Niçin, torpillemeye devam ediyor?
Garantileri, gündeme getirdiği için.
Sn. Anastasiadis’ de biliyor ki “Garanti Sisteminin “ kalkmasına
Kıbrıs Türk Halkı, onay vermez.
Daha doğrusu, onay veremez!
Buna, onay verdiği anda “ilmeği boğazına geçirmiş olacak.”
Tabi Rum tarafı, Garantileri, bir koro halinde çok güzel bir taktikle dile getiriyor.
Kalkmayacağını, onlar da biliyor.
Bunu, bir manevra unsuru olarak da, kullanmak istemiş olabilirler.
Garantileri öne sürerek, altı başlıktaki konulardan, daha fazla taviz koparmayı da kendilerine, bir taktik unsuru olarak hesaplamış olabilirler.
Bu, zayıf bir ihtimal olsa gerek.
Çünkü öngördükleri, içlerindeki düş. Yapılacak anlaşma ile Türkiye’yi, tamamen, Kıbrıs Türk Toplumu ile olan bağlarından koparmak.
Bu anlaşmadan umdukları, en büyük taktikleri…
Daha sonrasında ise, anlaşma ile verilen hakların, 1960‘ da olduğu gibi, geri alınma girişimleri.
Karşı konulması halinde ise, yarım kalan, 1963 ‘ün rövanşını oynamak.
Bu girişimleri, onlara göre, kendilerini, daha kolay hedefe ulaştıracak!
Nedeni mi?
Artık, Kıbrıs Türk Halkının yanında, garantör Türkiye olmayacak.
Dolayısı ile ikinci Kanlı Noel’i, başarmamak için, hiçbir nedenleri kalmayacak.
Unutmayalım ki, 1974 ‘ de kadar, garanti sistemi olmasına rağmen. Kıbrıs Türk Halkına, yapmadıklarını bırakmadılar.
Kıbrıs Türk Halkının, garanti sisteminden vazgeçecek, bir iradeye sahip olması düşünülemez.
Garanti sistemi, Türkiye’nin, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’deki varlığının bir tapusudur.
Türkiye’de, buna onay verecek, bu tapuyu yırtıp atacak, kim olursa olsun. Bunun hesabını veremeyecek kadar, büyük bir suç işlemiş olur.
Anastasiadis Efendi, bunu biliyor.
Bunu ortaya atmakla, zamana oynuyor.
Tribünlerine, mesaj gönderiyor.
Gelecek seçimlerine, malzeme yapıyor.
Bu sütunda, AB’nin, görüşme sürecine müdahil olacağı ile ilgili,
endişelerimi, dile getirmiştim.
Sn. Akıncı’dan, bu konuda, açıklama geldi.
“AB’nin, BM’nin yerine geçmesi, söz konusu değildir .“
Bu konuda, halk, rahatlamıştır.
Halk, garantilerle ilgili, Sn. Akıncı’dan, rahatlatıcı bir açıklama bekliyor.
UBP, bu konuda görüşlerini açıkladı.
“Sukut ikrardan gelir “ özdeyişi ile muhatap kalmamaları için.
Diğer partilerin de, bu konudaki görüşlerini, açıklamalarını halk istiyor.
Bu haber 9539 defa okunmuştur
  • star   - 26.06.2015 Bir onceki yorumumun ne kadar isabetli oldugu simdi daha da iyi anlasildi.Daha gecen gun Turk ordusunun Suriye``ye girmesi icin gizli gorusme yapildi.Ancak Basbakan Davutoglu``nun israrlarina ragmen Turk G.Kurmay``i ondan sozlu degil,yazili emir istedi.Ayrica kendisine sunu da soylediler. ``Biz Suriye``ye giremeyiz.Oncelikle Rusya``dan,Iran``dan,B.M``den ve Suriye devleti baskani Esad``tan onay almaliyiz`` Yani TC,kendisine tehlike arzeden Suriye``deki islamci ve PKK tehlikesine karsi dahi Suriye``ye kendi topragindan giremiyor.E bu durumda TC,Kibris``taki garantorluk haklari haricinde nasil Ortadogu ve D.Akdeniz``deki menfaatlarina yonelik olarak Kibris``tan bolgeye askeri operasyon yapacaktir?Garantorluk antlasmasinda boyle birsey yoktur.Dolayisiyle yazarin bu cumlesi cok yersiz olmustur.TC garantorluk antlasmasina gore tum Kibris halkini ve topragini sadece korumakla mukelleftir.Kibris``i bolgeye mudahale ussu olarak kullanamaz.NEREDE BOYLE BOLLUK?!
  • star   - 26.06.2015 Takip ettigim kadariyle KKTC basininda makaleleri yayinlanan yazarlarin veya gazetecilerin buyuk bir kisminin cogu maddeleri veya uluslararasi yasalari tam bilmedigi ortaya cikmaktadir.Bunun baslica sebebi arastirma zahmetine katlanmamalaridir.BU MAKALEDE COK YANLIS BIR IFADE KULLANILMISTIR.Cumle soyle: ``Garanti sistemi.TC``nin Ortadogu ve D.Akdeniz``deki varliginin bir tapusudur!``.Cok yanlis bir ifade.Gercekler soyledir. 1-TC,Kibris adasinin sakinlerinin ve topraginin ic ve dis dusmanlara karsi korumasini yapmak icin bu garantorluk hakkini almistir.Yani 1974 olaylari ic tehdit olarak mudahale hakkini TC``ye kullandirmistir. 2-Dis tehditler ise komsu ulkelerden Kibris``a yapilacak saldirilarla ilgilidir ve TC bu ulkelere karsi adayi savunmakla mukelleftir.Saldirgan tarafin sinirlari icine giremez ve BM karari gerekir. 3- TC``nin Kibris garantorluk hakki,Ortadogu``ya askeri mudahale icin Kibris``ta bir askeri us kurma izni vermez.Aslinda ornekler cok.
  • recep ersoy  girne - 25.06.2015 cok dogru,hergun anastasiades ve yunanistan garantilerin kalkmasinin sart oldugunu soylerler,ne yazik ki cumhurbaskanimiz mustafa beyiden cit yok.hukukda karsi tarafin tezlerine karsi susarsan ,karsi tarafin iddialarini kabul etmis olursun.hacanabir hala daha tis yok.allah acisin hepimizi.

:

:

:

: