Bilindiği gibi dünyamız, iklim değişikliği nedeni ile her geçen yıl ısınmakta, insanlığa büyük felaketler getirmektedir.
Tabii bunun sebebi de, dünyanın etrafındaki ozon tabakasının incelerek, zararlı güneş ışınlarının, dünyamızda, radyasyon tehlikesi yaratmasıdır.
Buna neden olan etkenler de, sanayileşmenin getirdiği kirlilik.
Kullanılan enerji kaynaklarının kontrolsüz harcanması, ozon tabakasına zarar vererek, uzayda , ozon tabakasının incelmesine neden oluyor.
Sanayileşmiş ülkeler, zaman zaman, bir araya gelerek, bu zararın giderilmesi ve enerji kaynaklarının, evrene zarar vermeyecek türden kullanılması konusunda yaptıkları toplantılardan, maalesef hiçbir sonuç alamamaktadırlar.
Sanayileşme ile, militarist güçlerini de geliştiren bazı ülkeler, bu önerileri dinlememekte ve dikkate almamaktadırlar.
Dünyayı kirletmeye devam ederek, dünyanın ikliminin olumsuz olarak değişmesine yol açan sonuçların, doğmasının suçlusu, durumuna gelmektedirler.
Sanayileşmiş ülkelerin, bu “vurdumduymaz“ tavırları karşısında, dünyadaki, değişik dinlerin din adamları, bir araya gelerek, bu konuda bir mücadele kararı aldılar.
Türkiye’de de, bu işi, TC Diyanet İşleri Başkanlığı, üstlendi.
Başkanlık bu konuda, geniş bir kampanya başlatarak, Müslümanları bu kampanyaya, katılmaya teşvik için, internet aracılığı ile, bireylere ulaşmaya ve bu kötü gidişe, dur demek için katkıda bulunmaya, davet ediyor.
22 Ağustos’ta, bize de Hotmail üzerinden, bu konuda bir mesaj gelerek, bu kampanyaya katılmamız istendi.
Bu bir anlamda da, çevreye, tabiata sahip çıkma çağırısıdır.
Seve seve, bu harekete katıldık.
Bu hareket, % 100 yenilenebilir enerji kaynaklarının, yaratılmasını da gündeme getirmiştir.
İnsanlığın yaşam hakkı, birinci olarak, doğal bir çevrenin olması ile kaimdir.
Bu olmazsa, İnsanlığın hayatı ve hayat hakkı, ortadan kalkmış duruma gelir.
Çevre, İnsanlığın, vazgeçilmezidir.
Karlarına kar katmaya çalışan, sermaye babaları, çevreye zarar veren enerji kaynaklarını kullanmakta, beis görmezler.
Dünyadaki, sermaye güçlerinden ve siyasi güçlerden, umudunu kesen dini liderler, bir araya gelerek, bunun önüne geçecek çareleri arayarak, bunu dünyadaki halklara indirgeyerek, onların güçlerine güvenerek, dünyamızı, kurtarmaya soyundular.
Bu görevi üstlenenlerden biri de, TC Diyanet İşleri Başkanı, Prof . Doktor Mehmet Görmez’dir.
Bizde de, Din İşleri Başkanlığı, TC Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliğinde, adamızda, bir kampanya başlatılabilir.
Unutmayalım ki, başka yaşayacağımız bir dünyamız, yok.
Biz de, bu kervana katılarak, dünyamıza ve çevremize sahip çıktığımızı, tüm dünyaya duyuralım.
Belki klasik olacak ama, basit bir imza kampanyası da, başlatılabilir.
Haydi, hep birlikte geleceğimize, sahip çıkalım.