Dünyada, modern demokrasilerde, çağdaş temsili demokrasilerde, siyasi erk, her zaman bulunmaktadır.
Halk dili ile hükümet.
Daha değişik bir tabirle, idare.
Bakıldığında hepsi de ayni kapıya çıkar.
Ok, Bakanlar Kuruluna gider.
Bakanlar Kurulu, devlet eli ile ülkeyi yönetir.
Çağdaş demokrasi dedik ya.
İşte bunun içerisinde, sosyallik de var.
Sosyal devlet ve sosyal demokrasi.
Bu tür devletlerin, çarkının dönebilmesi için, maddi kaynaklara gereksinim duyulur.
Eskiden bu, savaş ekonomisi olarak nitelenir, elde edilen ganimet ve işgal edilen ülkelerin halkını veya idarelerini, vergiye bağlayarak, elde edilen gelirlerle, bu çark döndürülürdü.
Çağdaş Demokrasilerde bu, seyir değiştirerek, iş başına gelen, idareler, Devlet çarkını döndürmek için, kendi vatandaşından de vergi toplamaya başladı.
Bu, vatandaş için, bir yükümlülük haline geldi,
Vergi sistemi ile toplanan paralar, Devlet Hazinesine yatarak, devleti yönetenler, bu kaynaktan, ilgili Devlet kurumlarına aktarma yaparak, mali işlerin halledilmesi yolu bulunmuştu.
Bu günümüzde de, ayni yöntemle yapılmaktadır.
Yöntem ayni olmasına ayni de “ kantarın topu “ yerinden oynamış.
Ona Bakanlık ve bağlı kuruluşlarla, bağımsız kuruluşların bütçeleri de, hazinedeki paralardan oluşur.
Dün, Adli yılın açılışını izledik.
Sn. Öneri’nin serzenişlerini de .
Sn. Öneri, bu serzenişleri, sadece adli yılın açılışında dile getirmedi.
Kapı kapı gezerek, her kapıda bunları dile getirdi.
Beklerdik ki, dünkü açılış konuşmasında, serzenişte bulunduğu ve yargı sistemini olumsuz etkileyen sorunların, en azından giderilmesi konusunda, söz aldığını açıklamış olsundu.
Bu olmadı.
Adli Yıla , yine sorunlarla giriliyor.
Sadece Adli Yıla mı ?
Eğitimde de, bir keşmekeş.
Velilerin, Bakanlıktaki eylemleri.
Okulların açılmasına “Bismillah demeden” bazı okullarda greve gidilmesi.
Velilerin, bu öğretmenlerin, o okuldan alınması ile topladıkları imzalar.
Sendikaların, 2015 – 2016 ders yılı için, okulların istenilen seviyeye getirilmemesi.
Bazı okullardaki tuvaletlerin, yetersizliği karşısında , seyyar tuvaletlerin yerleştirilmesi.
Personel, yetersizliği.
Her yıl, alışılagelmiş sorunlar, bu yıl da eğitimle birlikte, yaşantılarını devam ettirmektedirler.
Diğer yandan, sağlık servislerindeki sorunların da üstesinden gelinmiş değil.
Bütçe olanaklarının, yetersizliğinden bahsediliyor.
Devlet Hazinesi, çağın koşullarına göre, taksimat yapmak zorundadır .
Bunların başında :
Sağlık,
Eğitim,
Yargı, gelmektedir.
Bunlara bir de, dünyamızdaki, çevre eklendi.
Bu dört unsur için, tasarruf yapmak mümkün mü ?
Yapmaya, yaparsınız.
Sonra :
Yaya, kalırsınız.