Değerli okurlar.
Sağlıklı bir yaşam.
Temiz çevre ile mümkün.
Sanayileşmiş dünyamızda, teknolojinin gelişmesi ile, çevre, yani halk dilinde tabiat, her geçen gün daha da kirlenmekte, kirletilmektedir.
Çevrenin kıymetini anlayan ve bilen kişiler, dünyada örgütlenere,
Her alanda ve ortamda, çevre kirliliğine karşı, savaş açmışlar. Bu konuda, dünyadaki çevre örgütleri ile de bir araya gelerek, dünyamızı kirleten güçlere karşı, mücadele bayrağını çekmişlerdir.
Bizde de, bir çok çevre örgütü var.
Her yıl, çevre gününü kutlar.
Bir iki, genel kurul yaparlar.
Her değişen iktidarla birlikte gelen, yeni çevre Bakanını ziyaret eder.
Bir de dosya dolu, şikayetlerde bulunur.
Ara sıra da, ya başkan, ya da yönetim kurulu üyelerinden birisi, bir TV kanalında endamını göstererek, çevre ile ilgili nutuklar atar.
Sivil toplum örgütleri, birer baskı aracıdırlar.
Kuruluş gerekçeleri, budur.
Kendilerini bağladıkları veya benimseyip baskı unsuru olacak konularda, siyasi erke ve diğer kurumlara baskı yaparak, üstlendikleri konuyu, savunur ve korurlar.
Bu gün konumuz, çevre.
Bizde çevre, 1974‘e kadar, Kaymakamlıklar, Polis ve Belediyeler tarafından, korunmaktaydı.
Bu üçlü saç ayağı, çevrenin kirletilmesine karşı , müşterek ve ayrı ayrı yetkilendirilmiş yasalarla, çevrenin kirletilmesinin önüne geçerlerdi.
Günümüzde ise, Bakanlıklara bir Bakanlık daha eklenerek, Çevre Bakanlığı, ihdas edilmiş ve ona bağlı olarak da, her ilçede, birer Çevre Dairesi oluşturulmuştur.
Yazımızın başlığı : Çevre mesai yapar mı ?
Evet, çevre mesai yapar, denilebilir:
Hadi yahu, çevre mesai yapar mı ?
Çevre, bir doğa.
Tabiat.
Mesaisi yok.
Fakat, onu korumakla görevli Bakanlık ve bağlı daireleri, çevreyi korumak için mesai yapıyor.
Sabah saat 07.30‘dan, 15.30‘a kadar Bakanlık ve bağlı daireler mesaide.
Günde, toplam 8 saat.
Onun haricindeki saatlerde ise, mesai yok.
Çevreyi korumakla görevli kurumlar, tatilde veya mesai dışı .
Gün, 24 saat olduğuna göre: 16 saat, çevre , kaderine terk edilmiş durumda.
Bunu bilen, çevre düşmanları, bu saatlerin yani mesainin dışındaki saatlerde, istedikleri gibi çevrenin içine ederler.
Vatandaşın bu saatlerin dışında, şikayete gidecek her hangi bir merci yok.
Ertesi günkü, mesaiye kadar: “Atı alan Üsküdar’ı geçer.“
Yeni Bakan’a sesleniyoruz:
Günde sekiz saatlik mesai ile çevre korunabilir mi ?
Buna bir çözüm veya çıkış noktası düşünüyor mu ?
Çevre, sadece, egzoz emisyon denetimlerini, mesai saatleri içinde yaparak korunabilir mi ?
Çevrenin korunması, mevcut mesai sistemi ile mümkün mü ?
Her, ilçede Çevre Koruma Daireleri var.
Mevcut sistem, bu daireleri dumurlaştırdı.
Destebanları, arar olduk.