yalcincemal@hotmail.com Toplu taşımacılık açısından baktığımızda, toplu taşımacılık konusunda, 1974 ‘ ten günümüze dek, geldiğimiz nokta nedir?
Ortaklık Cumhuriyeti yıllarında, toplu taşımacılıkta kullanılan araçlar. İngiliz sömürge yönetiminde, kullanılan araçları, belli bir proje içerisinde, takvimlendirilip. Kara yollarından tedrici olarak kaldırılma politikası izlenerek. Ulaşımda kullanılan araçlar. Günün teknolojisine ve konforuna göre, insanlara hizmet vermeye başladılar.
74 ‘ de ayrı idareden sonra. Ortaklık Cumhuriyetinde, çağın gereklerine göre hizmet veren araçlar, kuzeyde de kullanılmaya başlandı.
Gelişen, değişen ve dönüşen şartlar karşısında, KKTC ‘ de, araç sahipleri.
İşletmeciler değişmiş, toplu taşımacılıkta kullanılan araçların çok azı, günün teknolojik ve konforuna ayak uydurulmuştur.
Halen, 1974 ‘yıllarında kullanılan araçların sayısı, günümüzde hiç de, sayısal olarak azınlıkta değillerdir.
Miadını çoktan doldurmuş araçlar, insan ve yolcu taşımakta.
Ülkemizin iklim koşulları da göze alınırsa, insanların bu araçlarda
Seyahat etmesi veya ettirilmesi. Onlara karşı bence, cezaların en
büyüğüdür.
Halkımız, bu cezaları, hak etti mi? Çağ dışı kalmış araçlarla, insanlarımızı seyahat ettirmek, kimin hakkı?
Sn. Ulaştırma Bakanı, bu konuyu gündemine aldı mı?
Yoksa, siyasi rant uğruna. Eğitim Bakanlığının isteği ile öğrencilerimizi, bu çağ dışı kalmış araçlarla, okullarına götürmelerine, onay mı verdi?
Yaz mevsiminin, çok uzun olduğu adamızda, bu tip arabaların hiç birisinde, klima cihazı yok.
Kimisinde, dışarıda yağmur durur, onların içlerinde yağmaya devam eder.
Birçoğu, seyrüsefer yapacak yaşı çoktan geçti.
Fakat halen karayollarında sefer yapabiliyorlar.
Sn. Ulaştırma Bakanından, her ilçedeki, otobüs ve minibüs terminallerine gidip, bir göz atmasını istirham edeceğim.
Birçok arabaya, girsin.
O koltuklara, otursun.
Yolcularla, konuşsun.
Onların, görüşlerini alsın.
Bir de, o arabalarda, temmuz ağustos aylarında seyahat etsin.
Kendi görüşlerini de, katarak.
Bir güzel, muhakeme etsin.
Her kesimin görüşlerini alarak, toplu taşımacılığa, radikal tedbirler düşünsün.
Hep diyoruz.
“Toplu taşımacılık. Toplu taşımacılık.”
Bu, devrim niteliğinde, bir hareket olur.
Bu.
Alt yapı oluşturulmadan, olacak bir iş değil.
Bu, vatandaşın hizmetine, çağdaş araçları sunmakla mümkündür.
Bu da, alınacak radikal tedbirlerle mümkün.
Bu hali ile.
Mevcut araçlarla, mümkün değil.
İlk önce.
Yola, çağdaş araçlarla başlamak gerek.
Ancak halkı, toplu taşımacılığa özendirebiliriz.
Yollarımız da, trafik açısından rahatlar.
Bunun yanında, raylı sistemlerle, toplu taşımacılığı özendirebilir.
Aksi takdirde, ulaşımda bu bozuk düzen devam eder.
Ülkemizde de araç sayısı, her geçen gün artmaya devam eder.
Trafik kazalarında da, yitirdiğimiz insanların arkasından ağlarız.