Unutturulmaya mı çalışılıyor ?

Rahmetli Ecevit’in aramızdan ayrılışının 9‘uncu yıldönümü idi.

yalcincemal@hotmail.com

Rahmetli Ecevit’in aramızdan ayrılışının 9‘uncu yıldönümü idi.
Ecevit, hem dünyada.
Hem Türkiye’de.
Hem de Kıbrıs’ta, derin izler bırakmış bir devlet adamı.
Bir liderdi.
Dünya, onun üslubunu çok iyi anlar ve ona göre bir davranış sergilerdi.
Ecevit, Türkiye’de emekçilere, ilk kez çalışma hayatının gereği olan sosyal hakları vermiş, bir işçi babası idi.
O, Çalışma Bakanlığı döneminde, 1963 yılında, Türkiye’de emekçilere, çalışanlara, ilk grev hakkını veren kişidir.
O Türk Halkının refahını ve gönencini, güvenliğini, ön planda tutan ve bunların gerçekleşmesi için, gereğini çekinmeden yerine getiren bir liderdi.
Ecevit, Türkiye’deki halk tarafından, nasıl takdir ediliyorsa, Kıbrıs Türk Halkı tarafından da takdir edilmekte ve sevilmektedir.
Üzülerek, görmekteyim ki, siyasilerin ve seçilmişlerin, bu konuda, Ecevit’e karşı olan, ahde vefa borçlarını yerine getirmede, bilerek veya bilmeyerek de olsa, bir unutkanlık veya bir geçiştirmelik hareketi içerisine girdiklerini, yine üzülerek seyretmekteyim.
Ecevit, Kıbrıs Türk halkının, yeniden yaşama dönmesinde, karar mekanizmasında olan, bir kişi idi.
Bunun için de, o kararı hiç çekinmeden vermişti.
O karardan sonra, Kıbrıs Türk Halkı ne elde etti ise, onun kararı ile elde etti.
O kararla, Tüm Kıbrıs Türk halkı, yeniden hayat buldu.
Cumhurbaşkanlarının, oturdukları koltuk.
Başbakanların, oturduğu koltuk.
Vekillerin, Mecliste oturdukları koltuklar.
Yüksek Mahkeme Başkanı’nın oturduğu koltuk.
Başsavcının, oturduğu koltuk,
Sayıştay Başkanı’nın, oturduğu koltuk.
Belediye Başkanlarının, oturduğu koltuklar.
Ombudsperson’ın oturduğu koltuk.
Kamu personelinin, oturduğu koltuklar.
İş adamlarının, kurduğu fabrikalar.
Esnafımızın, oluşturduğu iş yerleri.
Hepsi, Ecevit’in 1974 ‘ te alıp, icra ettirdiği O milli kararı ile
elde edilmiştir.
Hepsinden önemlisi, sağladığı, yaşam güvencesi ile Türk Halkına
sağladığı barıştır.
Bu barış, tüm adaya yayılmıştır.
1974‘ten bu yana, silahlı hiçbir çatışma olmamışsa, Ecevit’in aldığı, o kararla, mümkün olmuştu.
O karardan önce, Kıbrıs Türk Halkının durumunu aklıma getiririm de, neler neler çektiğimizi, bir nostalji olarak, sinema şeridi gibi kafamdan geçiririm.
Dün Facebook ‘ta bir deneme yapayım dedim.
Birlikte, olduğumuz bir resmi paylaştım.
Hiç tanımadığım kişilerden beğeni ve mesajların geldiğini gördüm .
Kendi kendime: Kıbrıs Türk halkı, Karaoğlan’ına ahde vefa örneğini gösterdi dedim.
Siyasilerden ve seçilmişlerden, böyle bir vefa görmedim.
Vefayı halk facebook’tan gösterdi .
Ecevit, 20 Temmuz 1974‘ün mimarı.
Ecevit demek.
20 Temmuz 1974 demek.
Ecevit’i unutturmak da.
20 Temmuz 1974‘ü unutturmakla, eş anlamlı.
Acaba, bütün gaye bu mu ?
Beyhude, gayret.
Sevgili ECO.
Tavan seni unutmaya veya unutturmaya yönelebilir.
Rahat uyu.
Kıbrıs Türk halkının, her zaman yüreğindesin.
Yüreğinde, kalacaksın.
Bu haber 4146 defa okunmuştur

:

:

:

: