Dün, Devletimizin 32‘ci yılını törenlerle kutladık.
Kalabalık bir ziyaretçi topluluğu da, kutlamamıza ortak oldu.
Törende, Türkiye adına Sn. Türkeş bir konuşma yaptı.
KKTC adına da, Sn. Akıncı konuştu.
Konuşmasında, Sn. Akıncı, GAÖ ilgili olarak, cep telefonları ile Rum tarafının çıkardığı engel ve olumsuz hava üzerinde durdu.
Bu alanda, Türk tarafının iyi niyetinden bahsederek, Rum tarafının da, bu çizgiye gelmesini istedi.
Sayın Akıncı konuşmasında, yeni seçildiği dönemdeki gibi umudunun, yüksek olmadığı konusunda bir zehaba katılmamak elde değil.
Bu defa da, görüşmelerden bir sonuç çıkmazsa, çözüm için ileriki yıllarda, bunun daha da imkansız olacağına vurgu yaptı.
En önemlisi de, güneyde, hemen hemen tüm siyasilerin, kilisenin ve sivil toplumun, koro haline getirdikleri bir konunun üzerine, basa basa durdu.
İki kesimli Federasyona atıfta bulunurken, bunun ideal bir çözüm olmadığını, acı veren bir anlaşma olduğu yollu açıklamaların, Rum toplumu üzerinde daha çözüm olmadan, yapacağı etkiyi de dile getirdi.
O zaman ideal nedir sorusunun, gündeme geldiğini belirten Sn. Akıncı: “İdeal , Rum toplumunun egemen, Kıbrıs Türk’lerinin de azınlık olacağı üniter bir Devlet ise, bunun mümkün olmadığını, ideal çözümün, Rum toplumuna üniter devlet mesajı olarak verilecekse, o takdirde de Kıbrıs Türk’lerine de, iki ayrı devletten oluşacak bir konfederasyonu da, ideal olarak görme hakkı, tanınmış olacak .”
Yani, iki devletli bir yapı.
Sayın Akıncı’yı, 15 Kasım’ın, 32. yılını kutladığımız devletimizde bu konuşmayı yapmaya iten, neden ne ?
Yazımızın başında da belirttik.
Yeni göreve geldiğindeki umut, şimdilerde yok.
Görüşmelerdeki, olumsuz gelişmeler mi ?
Görüşmelerin tıkanması mı ?
Yoksa “donması“ mı ?
En önemlisi, Kıbrıs Türk halkının, onay vermeyeceği Rum istekleri karşısında, tezahür eden ve Güneye verilmiş bir sinyal midir.
Sn. Akıncı, çok büyük umutlarla, günler değil.
Fakat “aylara“ tekabül edecek bir sürede, Kıbrıs sorununu çözeceğini, defalarca söylemiş ve toplumu da, umutlandırmıştı.
Tabii, Sn. Akıncı, Rum görüşme heyeti ile ve güneydekilerle, bu kısa sürede yapmış olduğu temas ve diyalog karşısında, Kıbrıs Rumlarının 1955 ruhunu taşıdıklarını ve bu ruhtan ve idealden vaz geçmediklerini anlamış olsa gerek ki ”İki Devletli bir Konfederasyon” telaffuz etmeye başlamıştır.
Belki bunu, bir uyarı ve korku olarak ortaya atmış olabilir.
Sn. Akıncı ”bu günkü koşullarda, iki devletli bir konfederasyon seçeneğinin mümkün olmadığını da” konuşmasında söyledi.
Karşı taraf, 11 Şubat 2014 kriterlerine göre bir Federasyondan yana değil.
“Acı verecekmiş.“
İki devletli konfederasyonun da, koşullarının mümkün olmadığını,
yine Sn. Akıncı söylüyor.
Sn. Akıncı,
Değerli okurlar, Kıbrıs Türk’ü, alternatifsiz mi ?
Hayır.
Alternatif var.
O da KKTC, devletimizin derhal tanınması için gerekli girişimleri başlatmak.
Kıbrıs Türk halkı, güneyin ve batının ne kadar daha, dama taşı olacak ?
Tanınma için, düğmeye basma zamanı, geldi de geçiyor, bile.