Rusya Dışişleri Bakanı Sergev Lavrov, adaya yapacağı ziyaretten önce, yapacağını yaptı ve çift standart, teklifinde, bulundu.
Bilindiği gibi Rusya , Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi‘nin de daimi üyesi.
Sn. Lavrov ‘un gayesi.
Adaya gelip, görüşmelere destek vermek, liderleri teşvik etmek.
Fakat, daha gelmeden.
Ziyaretine, gölge düşürdü.
Hem öyle bir gölge ki, adayı kapsadı.
Dedik ya: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi bir Devletin, Dışişleri Bakanı.
İki liderin görüştükleri parametreler, BM Güvenlik Konseyi‘nin de, onaylayıp, destek verdiği parametreler.
BM.
İyi niyet misyonunu da üzerine alarak, müzakere masasına
Köpek Balığı gibi, daldı.
Temsilcisi de, bu iyi niyet misyonunun, mihvalinde gittiğini, her vesileyle söylüyor.
Parametrelerde, her iki taraf için “eşit statü“ kelimesine basa basa vurgu yapıldı.
Bu, BM Güvenlik Konseyi‘nin taraflara verdiği metinde, yazılı.
Görüşmeler ve varılacak sonuç, her iki halkın, eşit statüsüne dayanacak.
Muhtemelen, 1 – 2 Aralıkta, adaya gelecek olan Lavrov.
Sözcüsü kanalı ile Akıncı’ya, görüşmeyi ara bölgede, muhtemelen, BM’ye ait mekanlarda yapmalarını, önerdi.
Sn. Akıncı da, bu öneriyi reddederek, ara bölgede yapılmak istenen görüşme önerisini veya teklifini kabul etmeyerek reddetti.
Sn. Akıncı yerinde bir karar vererek, mekan olarak, görüşme teklif edilen ara bölgeyi, reddetti.
Hatırlanacağı gibi, Alman Dışişleri Bakanını da, bu gerekçe ile reddetmişti.
Sn. Akıncı’nın bu öneriyi de reddetmesi, yerinde ve alkışlanacak
bir karar olsa gerek.
Liderler, BM parametrelerine göre , statüleri eşit ise, Anastasiadis’i nasıl görecekse.
Hangi statüde temas edecekse ve mekan ne ise, Sn. Akıncı’yı da ayni kriterlerde, ziyaret etmesi gerekmez mi ?
Görüşme, ara bölge olarak teklif edildi.
Gerekçe de “her iki tarafın hassasiyetleri göz önünde bulundurulmuş“ muş.
Lafa bak.
Hizaya gel.
ABD Başkan Yrd. Sn. Eroğlu’nu, makamı olan sarayda, ziyaret etti.
Logolar, amblemler kaldırılmıştı.
Bayrak direklerinde, KKTC ve TC bayrakları asılı idi.
Her halde, güneydekiler ve Anastasiadis, bunu içlerine sindiremediler.
Kuzeye geçecek ve görüşme yapacak olanlara, baskı uygulayarak.
Saraya gitmemeleri konusunda, şantaj da mı bulundular ?
Almanya Dışişleri Bakanından sonra, Rus Dışişleri Bakanının da, Kuzeye geçmemelerindeki, gerçek bu mu ?
Güneyden, bu konuda, baskı yapılmamışsa.
Kuzeye, niye gelmesinler.
Güvenlik Konseyi üyesi olan Rusya’nın, bizlere eşit statü olarak
biçtiği, ara bölge formülü karşısında, çözümden sonra
uygulanacak “eşit statü“ formülü bu şekilde devam edecekse.
Yani, çifte standart.
Yine “hassasiyetler göz önünde bulundurulacaksa“
Vay halimize.
Güneyin, bu ötekileştirme politikaları karşısında, ortaya bir gerçek çıkıyor :
Rumlar veya yönetimleri.
Anlaşma konusunda.
Samimi ve iyi niyetli değillerdir.
Sn. Akıncı’nın hareketi yerinde bir harekettir.
Desteklenmesi gereken bir tepkidir.
Devletin onurunu, ön plana çıkarması açısından da, gereğini yapmıştır.