KKTC, 2016 bütçe yasa tasarısı, Mecliste görüşülürken, Mecliste alışık olmadığımız hal ve davranışlara, şahit olmaya devam etmekteyiz.
Dışişleri bütçesinin görüşüldüğü oturumda, kürsüde konuşma yapan UBP Milletvekili Sn. Töre, konuştuğu sırada, salonun dışında bulunan, CTP milletvekilleri Sn. Doğuş Derya ve Biray Hamzaoğulları salona girerek; hatip kürsüsüne yanaşarak, ellerindeki cep telefonlarından, Mehter Marşı’nı çaldırarak, kürsünün yanından geçtiler.
Hatırlanacağı üzere, hem kürsüdeki vekilin partisi.
Hem de, Mehter Marşını çaldıran vekillerin partisi, koalisyon kuran Hükümetin, ortağıdırlar.
Olay KKTC‘nin Meclisi’nde meydana geliyor.
Ayrıca, Hükümete ortak olan iki siyasal partinin, kendi Hükümetlerinin bütçesi görüşülürken, meydana geliyor.
CTP milletvekili olan Sn. Derya ve Sn. Hamzaoğulları, hükümetlerine, ortak olan UBP’nin bir konuşmacısının, konuşmalarındaki içeriğe, tahammül etmemiş olacaklar ki, bu hareketi yapmışlardır.
Ülkemizde.
Düşünce özgürlüğü hakim.
Her kes düşüncelerini, özgürce beyan etme hakkına sahiptir.
İster, beğenirsiniz.
İster beğenmezsiniz.
Beğenmezseniz, söz alıp, çıkar, kürsüden, beğenmediğiniz konuları dile getirirsiniz.
Eleştirinizi yaparsınız.
Karşı tarafın düşüncelerini çürütürsünüz.
Haklılığınızı ispat edersiniz.
Kürsüde, hatibi, iç tüzük kurallarına aykırı olarak, konuşmasını engelleyici hareketler yapmak.
Milletvekilliği görevi ile de bağdaşmaz.
Meclis, bir devletin aynasıdır.
Cumhuriyet Meclisi de KKTC‘nin bir aynasıdır.
Yapılan bu hareket, çocuksu bir hareketten, başka bir şey olmasa gerek.
Bu ve bunun gibi hareketler.
Vekillerin, bağlı oldukları partiye de, zarar vermez mi ?
Bu iki vekilimizin, parti disiplini açısından, bağlı oldukları partiye de, sorumlulukları yok mu ?
Gerçi, Meclis Başkanlığı’ndan, kınama cezası aldılar.
Fakat .
Parti disiplininin, her zaman, önde gelen bir husus olması gerekmez mi ?
Siyasal partilerimiz.
Seçilen vekillere, mazbatalarını aldıktan sonra, vekillik süresi içerisindeki hal ve gidişleri ile ilgili olarak, brifingler vermiyorlar mı ?
Vermedikleri, bu olayla ortaya çıkmış olmuyor mu ?
KKTC Meclisi, ülkemizde, en saygın Kurumlarımızdan biri olması gerek.
Bu Meclisin temellerinde, binlerce şehit ve gazinin, kanı canı vardır.
Umalım ki, bu tür hareketler için, son hareket olur.
Bu konuda, siyasal partilerimize, çok büyük görevler düşmektedir.
Meclisimizin itibarı ve itibarsızlığı, onların elindedir.
Herkes, fikir özgürlüğü hakkına sahiptir.
Bu hakkı, özgürce dile getirme hakkı da, vardır.
Yeter ki bu hak kullanılırken , hukuk kurallarına ters düşmüş olmasın.
Demokrasi, mozaikler bütünüdür.
Bunu içimize sindireceğiz.
Buna alışacağız.
Başka yolu yok .