Bundan tam 52 yıl önce.
Osmanlı idaresinden beri yürüttükleri, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama (Enosis) amaçları için, Kıbrıs Rumları ve Yunanistan’ın. Buna ulaşabilmeleri için, iki engel vardı. İngiliz ve Kıbrıs Türkleri, bunun uygulanmasının karşısında, iki engeldi.
Cumhuriyetin kurulması ile birlikte, engellerden biri olan İngiltere, Enosis’e giden yolda engel olmaktan çıkarılmış ve sadece engel, Kıbrıs Türkleri kalmıştı. Kıbrıs Rumları ve Yunanistan bunu Cumhuriyetin kurulması ile birlikte, 1955’te kurulan ve amacı Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak olan Enosis yolunda. Cumhuriyetin kuruluş antlaşmasının imzaları daha kurumadan, faaliyetlerine devam ettiler.
Bunun için.
İlk etapta, Kıbrıs Türklerinin, Üniter Devlet içerisinde, siyasi eşit olarak belirlenen, Anayasal haklarını, ortadan kaldırmak konusunda, faaliyete geçtiler.
Bunu, Anayasanın birçok maddesinde ve Kıbrıs Türk Halkının siyasi eşitliğini belirleyen, veto hakkını kaldırma yönünde, girişimler başlattılar. Bunun mümkünatı halinde, Kıbrıs Türk Halkı, Kıbrıs’ta, bir azınlık durumuna geleceğinin bilinci içerisinde, bu gelen teklifleri, reddetti.
Kıbrıs Cumhuriyetinin Başkanı olan Başpiskopos Makarios. Bu amaçla, zamanın TC. Başbakanı İsmet İnönü’ye, Ankara’da, resmi bir ziyarette bulunarak. Kıbrıs Türk Halkının azınlığa düşmesini sağlayacak, Anayasa değişikliklerini TC. Başbakanı’na, önerdi.
Garantör TC Başbakanı, bu yapılan öneri ve teklifleri, anında reddederek. Başpiskoposa, mevcut Anayasanın, sindirilmesi konusunda söylemde bulundu. Türk tarafının, kendilerine göre, bu olumsuz tavrı karşısında.
Kıbrıs Türklerini ve Türkiye’yi, amaçlarına erişmek konusunda diskalifiye etmenin yollarını, aramaya başladılar. Daha Cumhuriyetin, oluşması ile ilgili atılan imzalar kurumadan. Enosis emellerine kavuşmak açısından, Türkleri yok etmek planını, Akritas Planını hazırladılar. Bu plan Kıbrıs Türklerini, topyekün ortadan kaldırmak ve Enosise giden yoldaki, Türk engelini, etkisiz hale getirmekti.
Akritas Planının uygulandığı, yıllarda sonra, idealist olarak düşünen Kıbrıs Rum gazete ve gazetecileri tarafından, açıklanmaya başlandı. Bunun en gerçekçi örneği, aralık ayının ortalarında, Cyprus Mail yazarlarından, Lukas Karalambus. 21 Aralık’ın pişirilmesinde ve hazırlanmasına yönelik olarak, Akritas Planının uygulanmasına bir gerekçe olarak, Lefkoşa’da Baf Kapısındaki, Eoka’cı Markos Dragos heykelinin bombalanmasını, makalesinde aktarmıştır.
Lukas makalesinde, Filelefteros gazetesine dayanarak, olayın azınlık Türk Milliyetçileri tarafından yapıldığını. Zamanın İçişleri Bakanına atfen, 4 Aralık 1963’te söz konusu gazetede yayınlanarak. Rum Halkını, Türklere karşı bir saldırıya ve nefrete yöneltmeyi, 14 gün içerisinde başarmış ve 21 Aralıkta Türklere karşı topyekûn bir imha harekatına, girişilmiştir.
Yine, Filelefteros gazetesine atfen, makalesinde, Lukas, şunları yazmıştır. “O bombanın, oraya, azınlık Türkler tarafından değil. Akritas organizasyonu tarafından, Yorgacis’in emri ile konduğu, şüphesiz bir gerçektir. Dahası bu olay, bir ordu subayı olan Krisafis tarafından da, iki gazeteciye söylenmiştir. Bu konu, hakkındaki başka bir itiraf yine Filelefteros gazetesi tarafından, Mart 2009’da yayınlanmıştır. O haberde, Makarios’un sağ kolu olan Andreas Azinas, gazeteye, Dragos heykelinin bombalanması olayı, Yorgacis’in, işiydi” demiştir. Karalambus, söz konusu gerçekliğin “Korkulan ve tabu sayılan” bir konu olduğunu ve gerçeğin “Bilerek ve istenilerek saklandığını” ifade ediyor.
Bu açıklamalardan sonra, görülüyor ki. 21 Aralığa giden yolun hazırlanması, Rum yönetimi tarafından yapılmıştır. Bu gün halen, yarım asır önce kaçırılıp öldürülen, Kıbrıslı Türklerin kemiklerinin bulunması, Türklerin topyekün ortadan kaldırılması planı olan, Akritas Planına dayanmaktadır.
Bu, Rum tarafındaki gazete ve gazetecilerin, yıllar sonra yapmış oldukları itiraflardır.
Şimdi ise, yarım kalan ve ulaşılamayan emellerine nail olmak için, müzakere masasında BM’lerin de, kabul etmiş olduğu. İki Bölgeli, iki Halklı bir çözümü, bertaraf etmek ve bunun yakın bir zamanda yine, Kıbrıs Cumhuriyetindeki gibi, bir duruma getirmek için. Mülk ve toprak konusunda, önermiş oldukları istekleri. Enosis’e giden yolun açılmasını, sağlayacaktır. Ayrıca, Garanti Sisteminin de, ortadan kalkmasını istemeleri, bunun bir kanıtıdır.
52 yıl önce, kendi heykellerini bombalayıp, Akritas Planı ile Kıbrıs Türk Halkını, etkisizleştiren. Enosis’e giden yolu sağlamak için görüşme masasında, türlü tezgahlar kurup, manevralar yapmaktadırlar.
Görüşmelerin geldiği nokta, karartma açısından, Kıbrıs Türk Halkını,büyük endişelere yönlendirmektedir. Kıbrıs Türk Halkına, bu aşamada, düşen görev. Kendi geleceğini ve kaderini, belirleme konusunda, eski bir deyimle. “Gözünü açıp, canını uyandırmasıdır.”
Bize içinde bulunduğumuz özgür ve bağımsız vatanı bahşettikleri için. Şehitlerimize Allahtan rahmet. Gazilerimize, sağlıklı bir yaşam diliyoruz.
Kıbrıs Türk Halkı, şehitlerimizi ve Gazilerimizi asla unutmayacaktır.