Rusya’nın tavırları

KKTC’de hukukun üstünsüzlüğü

KKTC’de hukukun üstünsüzlüğü

Rusya Federasyonu ve onun Başkanı Putin.
Suriye’deki, Esad rejiminin, çağrısı üzerine, Suriye’ye girdi.
Amaç, Esad rejimine karşı olan güçleri, hizaya getirmek.
BM’nin de, kabul ettiği.
IŞİD terör örgütü ile, mücadele etmek.
Bu amaç için, Suriye’ye giren Rusya.
Bombardıman edilen bölgelerden gelen, haberlere bakıldığında, bunun böyle olmadığı, zaman içerisinde ortaya çıkmaya başladı.
Dünyanın, en saygın kuruluşu olan.
Uluslararası Af Örgütü’nün yayınladığı, bildiriye göre.
Rus savaş uçaklarının, yapmış olduğu bombardımanlar.
Çeşitli kaynaklardan, elde edilen verilere göre, 200 sivilin.
Çoluk, çocuğun da, öldürüldüğü ortaya çıktı.
Hedefler arasında, Türkmen halkının da olduğu, gelen haberler arasında.
Uluslararası Af Örgütü, çeşitli ülkelerin temsilcilerinden oluşan ve insan haklarının, koruyuculuğunu yapan bir örgüt.
Haklı olarak.
Bir uçağı düşürüldü.
Buna bağlı olarak da
Bir pilotu öldüğü için.
Nerede ise, Türkiye’ye savaş ilan etti.
Belki bu, sıcak bir savaş değil.
Fakat Türkiye’ye karşı, Rusya tarafından alınan ambargolar karşısında, bunun, bir nev’i soğuk savaş olduğu, her kes tarafından
ortaya konmaktadır.
200 sivilin ölümü.
Bilinen vaka.
Bilinmeyenler ve ulaşılamayan yerlerdeki, sivil ölüm sayısı, daha belli değil.
Günahsız sivil insanların öldürülmesi karşısında, Batıdan da güçlü bir ses yok.
Fransa’daki terör olayından sonra.
Ölen Fransızlar için, dünya ayağa kalkmıştı.
“Her kes, Fransız olmuştu.”
Fransa’da ölenler, can.
Suriye’de ölenler, patlıcan.
200 insanın, batıda öldürüldüğünü var sayalım.
Dünyada, yer yerinden oynar.
İkinci konumuz:
Ülkemizdeki; hukukun üstünlüğü konusudur.
Bu ülkenin, içinde bulunduğu, olumsuzluklarının ana kaynağının. hukukun üstünlüğüne uyulmamasından, kaynaklandığını, bu sütundan, defaten yazdık çizdik.
Hukuk Devletinden vaz geçerseniz.
Vatandaşların devlete olan güveni ve itimadı, ya sarsılır.
Ya da, ortadan kalkar.
Nitekim.
Ülkemizde, insanlarımızı yollara sokaklara döken, ana nedenlerden biri de bu.
Yani, hukuku uygulamamak.
Onu bir yana itip.
Yöneticilerin, kendilerini, Hukukla özdeşleştirerek, hukukun yerini almalarıdır.
Son günlerde, bunun en güzel kanıtı.
Yeni atanan, Yüksek Yönetim Denetçisi, Sn. Dizdarlı’nın, bir engelli vatandaşın haklarının, yerine getirilmemesi konusundaki uyarısı, gösterilebilir.
Sn. Dizdarlı’nın, iki konuda, beni bağışlamasını diliyorum.
Birincisi: Ombudsman, erkeklere özgü bir terim.
Ben bunu, bayanlar için şu şekilde yazacağım.
Ombutsmaniye.
İkincisi ise:
Engelli vatandaşın, haklarının yerine getirilmemesi ile ilgili olarak.
…”Devlet engellilerle ilgili bu yasadaki pozitif yükümlülüklerini kasten yerine getirmemektedir“
Bu, uyarı yazısının bir bölümünden, yapılan alıntı.
Devlet bir kurum.
Bu kurumu da, yönetenler var.
Bunu, şöyle desek olmaz mı ?
“Devleti yönetenler.”
Zaten, uyarı yazısının son paragrafında, hukuka uymayanları da, açık açık belirtmektedir.
Bunlar, devletin başında olup, devleti yöneten:
İçişleri ve Çalışma , Sağlık , Eğitim , Maliye ve Ulaştırma Bakanlarını
hukuka ve onun kurallarına, uymak için, uyarmıştır.
Bunlar bilinen ve uyarılan konular.
Bilinmeyenler !
Bu haber 9616 defa okunmuştur

:

:

:

: