Müzakerelerden, günümüze dek, gelinen noktaya bir bakalım.
Müzakerelerin, kıstaslarından biri de.
“Siyasal eşit.”
Kıbrıs’ın, Federal bir yapıya kavuşması için, olmazsa olmazımız olan bir kriter.
Bu.
BM tarafından da, kabul edilmiş bir kural.
Güvenlik Konseyi, bunu kabul etmiş.
Kararlarında, buna yer vermiş.
İki lider de.
Bu kriterin, içinde bulunduğu, BM iyi niyet misyonu çerçevesinde, hazırlanan ve her iki tarafın da, kabul ettiği bir husus.
İki ayı aşan, bir müzakere sürecinden sonra.
Gelişmelere bir baktığımızda, karşı tarafın, bu konuda iyi niyetli olmadığı ortaya çıkar.
“ Bir adım önde “ politikaları da, bu konuda sonuç doğurmadı.
Güven artırıcı önlemler uygulaması ve çalışmalarında, bunu açıkça görüyoruz.
Telefon olayında, bunu yaşıyoruz.
Sn. Cumhurbaşkanı, bunu açık açık dile getiriyor.
Görüşme masasında olan eşitlik, ise.
Formalite.
Dostlar, alış verişte görsün.
Zivaniyalar.
Kahve içimlerinde, eşit gibi.
Onun dışında ise.
Eşitlik Ohi.
BM Genel Kurul toplantılarında, iki lider de, ayni tarihte buluşmasın diye, Sn. Akıncı gitmeden ve karşı karşıya gelinir endişesi ile, Amerika’yı terk.
Son, Davos’ta yapılması düşünülen beşli konferansı da, çoklu konferansa çevirerek, Sn. Akıncı’yı ve temsil ettiği Kıbrıs Türk Halkını.
Kendileri ile ayni seviyede görmediklerini kanıtlamak için, konferanstan, ari tutma manevrası içindeler.
Bu sadece, Anastasiadis ve DİSİ’nin politikası değil.
Tüm partilerin politikalarıdır.
Hafızalarımızı bir yoklar isek.
Baş papazın, bundan bir müddet önce verdiği demeci, hatırlayalım.
Dönüşümlü Başkanlık için.
Türklere verilecek, Başkanlık.
Yalnız sembolik olsun.
Hiçbir yetkiye haiz olmasın.
Siyasi eşitliğin ruhunda, böyle bir Başkanlık Sistemi var mı ?
Vardır diyen.
Beri gelsin.
Hadi.
Bunları, anlamayarak anlayalım !
Ya Akel’e gelince, ne diyelim ?
Akel Genel Sekreterinin Haravgi Gazetesine yaptığı açıklamada,
Kıbrıs sorunu ile ilgili çeşitli konulara değindiği açıklamasında, çoklu konferans için de, öneride bulundu.
Andros Kiprianu efendi, şöyle buyurdu:
…“Böyle bir olasılık karşısında, çoklu konferanstan değil, uluslararası konferanstan bahsedilmesi ve bu konferansa, BM Güvenlik Konseyi üyeleri, garantörler ve ”Kıbrıs Cumhuriyeti”nin
katılması gerektiğini” de vurguladı.
Akel’in, Genel Sekreterinin, Kıbrıslı Türk yoldaşlarına bakış açısı da bu.
Hani bütün halklar kardeşti.
Eşitti.
Görüşmelerdeki tavırlarının, eşitlik konusunda, ortak noktası bu ise.
Diğer konulardaki, eşitlikle ilgili tavırları, ortaya çıkmaz mı ?
Mart’taki referandum, Haziran’a .
Hazirandaki de, bakalım hangi aya ?
Sn. Akıncı.
Güven artırıcı önlemler konusunda, patlamaya hazır bomba gibi .
Haksız da, değil.
Telefon, elektrik, tıkandı.
Güney, yasal engeli ortaya attı.
Bu, bir hafta içerisinde, giderilecek bir olay.
Tasarıyı verirsin, yasalaştırırsın.
Olay, o da değil !
KKTC’ye bağlı kurumlarla, anlaşma yapmak istemediklerindendir.
Bize bakış açıları, özetle bunlar.
Bu bakış, yıllardan beri, odaklanmış bir bakış.
Değişeceği de yok.
Rum, dün ne ise.
Bu gün de, ayni.
Ne yaparsanız yapın, değiştiremezsiniz.
Yok, makam arabasının amblemini, zeytin dallı amblemle değiştirmek.
Arabayı, baştan aşağı, zeytin ağacına dönüştürmek bile, bir işe yaramaz.
Bir fayda etmez.