2015 Yılı.
Dünyamızda, insanlık için.
İnsan hakları için.
İnsan yaşamı için.
Hiç de iyi bir yıl olmadı.
ABD nin, bölgeye uygulamakla çalıştığı proje.
Tahmin edilemeyecek oranda.
Beklentinin de ötesinde, dünyada büyük bir hayal kırıklığına neden oldu.
İnsanlık.
Dünya tarihinde görülmemiş.
Tarih kitapları yazmamış, bir sonuçla karşı karşıya kalmışlar.
Ayni milletten insanları.
Bir birlerini, boğazlatır hale getirdiler.
Müslüman ahaliyi , mezhep ayrılıklarını da işin içine katarak, bir birine düşürdüler.
Orta Doğuyu, batılı emperyalistler.
Cehenneme çevirdiler.
Ulusal Kurtuluş savaşlarında, ellerinden alınan menfaatleri, değişik yollardan elde etme stratejisi güderek.
İnsanları vatanlarından eden , batıyı, canlarını kurtarmak için, bir kurtuluş olarak görerek, kendilerini mahveden güçlere sığınmayı, tercih ettiler
Tercih ettiler de, ne fayda.
Kaçak yollardan, Avrupa’nın yollarını tuttular.
İnsanlıktan, nasibini almamış olan simsarların, eline düştüler.
Bindikleri botlar, bu iş için elverişli olmadığından.
Umuda yolculuk, Akdeniz’deki balıklara yaradı.
Hiçbir zaman, Akdeniz, deniz olalı.
Bu denli bir olayla, karşılaşmadı.
Avrupalı, toplantı, toplantı üstüne.
Sonuçta.
Uyguladıkları politikalarla, vatanlarından edinilen insanları. Yunanistan ve Türkiye’nin üzerine yıkmaya çalışıyorlar .
Dünyaya , barış ve istikrar getireceği konusunda iddialı olan Güvenlik Konseyi ülkeleri.
Dünyadaki memleketlere, en çok silah satan ülke durumundalar.
Hem barış için uğraşacaklar.
Hem de, dünyayı silaha boğacaklar.
Rant uğruna.
Orta Doğuyu cehenneme çevirdiler.
Daha doğrusu.
İçinden çıkılmaz, bir labirent haline getirdiler.
Ülkemiz ve her zaman için yanımızda olan, Anavatan Türkiye’nin bundan “başı kanamamış“ bir vaziyette çıkmanın yollarını ve politikalarını aramamız gerekmektedir.
Bunun için de.
Büyük Atatürk’ün.
“Yurtta barış.
Dünyada barış.
Politikalarına, dönüşün yolları aranmalıdır.
Ancak bu takdirde.
Türkiye de.
Biz de.
Dış baskılardan kurtulmuş oluruz.
Bunun için.
En kısa zamanda.
Mütekabiliyet esasına göre.
Rusya ile.
İlişkilerin, düzeltilmesi yönünde adımlar atılmalı.
İlişkiler, onurlu bir dış politika, izlenerek, tekrar kaldığı yerden devam ettirilmelidir.
Bu, her iki ülke için, hayati öneme haizdir.
Türkiye.
Komşuları ile, sorunsuz ilişkiler kurma çabası ile diyalog müessesesini çalıştırmalı ve sonuca gitmelidir.
Emin olun ki.
Bu atak.
Sonuçsuz kalmayacaktır.