Tarihin her döneminde.
Adada, Türk ve Müslüman kelimelerini duymak istemeyen
Ortodoks kilisesi ve yönetimi , Kıbrıs Türk Halkı için yeni yeni planlar içerisine girdi.
Liderlerin.
Uyumlu görüşmelerine ve bazı konulardaki anlaşmalarına rağmen.
Her zamanki gibi, Ortodoks Kilisesi ve yönetimindeki lideri Başpiskopos.
Türk Halkına olan olumsuz sekter tavrını, devam ettirmektedir.
Olası bir çözümün karşısında.
Kolları sıvayıp.
Sürecin, her alanına, takozlar koymaya, devam etmektedir.
Baş papazın, yıl başı törenlerinde, yeni yıl pastasını keserken
yaptığı konuşmada, Rum göçmenlerine verdiği mesajda, KKTC‘deki
her Rum mülkine, mülk sahiplerinin sahip çıkmasını isteyerek. Türklere, tek bir Rum mülkünün verilemeyeceğinin mesajını vererek.
İki bölgeli, iki toplumlu bir federasyona giden yola, takozun da ötesinde.
Dağlar.
Tepeler oluşturdu.
Kilise ve onun yönetimi.
Hala daha.
1974 öncesi hayali ile yaşamakta.
Kıbrıs Türk Halkına yaptıklarının ve yaptırdıklarının rüyasını görmekte.
Her tavrı ile, üniter devlet yapısından yana olduğunu da, ifade eden, Baş papaz.
Garanti sisteminin de, karşısında.
Çünkü, caydırıcı bir unsur olarak, 1974‘de fonksiyonunu yerine getirdi.
O gün bu gün.
Kıbrıs’ta, bireysel olayların dışında, Türk Halkına yaşadığı KKTC sınırlarında bir saldırı olmadı.
Güneydeki Elam eylemleri ise.
İki toplum arasındaki güven bunalımının, hangi safhada olduğunu ortaya koyması bakımından ibret verici olsa gerek.
Papaz efendi.
Bir Türkün.
Hiçbir zaman.
Olası bir federasyonda, değişimli de olsa Başkan olmasına da, karşı.
“Olacaksa bile, hiçbir yetkisi olmasın, sadece Türkleri temsil etsin” açıklamasında bulundu.
Yetkisiz.
Devlet başkanı.
Mülk politikaları ile, iki bölgeli iki toplumlu bir çözüme karşı çıkan.
Ayni zamanda, garantörlüğü de istemeyen.
Tartışılmasına tahammül göstermeyen baş papaz.
Tüm Rum göçmenlerin, kuzeydeki mülklerine döneceğinin de,
müjdesini verdi.
Çare olarak da.
“Avrupa Mahkemelerini“ gösterdi.
Demopulos Davasından haberi yokmuş gibi.
Gelelim papazın, bizlere karşı olan sinsi emellerine:
KKTC‘de, Güven Arttırıcı Önlemler adı altında, açılan ve ibadet yapılan kiliselerde Baş papaz örgütler oluşturdu.
Gerekçe:
KKTC‘deki kiliselerin bakım ve tamiri.
Bakım ve tamir için, komiteler kurmaya gerek var mı ?
Kuzeyin yüz ölçümü ne ki ?
Ey Türk halkı.
Kilise, Güven Arttırıcı Önlemler sayesinde KKTC‘de örgütlendi.
Sözde “bakım ve onarım“ için.
Unutma.
Ayni Ortodoks Kilisesi, Baş piskoposluğu da.
1955‘te tüm adadaki, kiliselerde örgütlenmiş.
Her kilise, EOKA’nın, Kıbrıs Türk Halkına karşı birer vurucu timi haline getirilmişti.
Baş papaz.
Halen 1955 ruhundan, bir şey kaybetmişe benzemiyor.
Ortodoks Kilisesinden.
Bu ruhun dışına çıkması da, zaten beklenemez.