CHP‘nin görüşme sürecindeki ilgisi

Yaklaşık bir hafta önce.

Yaklaşık bir hafta önce.
CHP ‘ den bir heyet.
Kıbrıs müzakereleri ile ilgili olarak.
Hem görüşme heyetinden.
Hem İktidar.
Hem de muhalefet kesimlerinden, müzakere süreci ile ilgili olarak.
Bilgi ve görüşler aldılar.
KKTC‘de oldukları süre içerisinde de.
Medyayı da, takip ederek.
Süreçle ilgili, haberleri, elde etme olanağı buldular.
Bilindiği, gibi.
CHP‘nin Genel Başkanı olan rahmetli Ecevit.
1973 Genel Seçimlerinde, Hükümeti kurma görevi alarak, MSP ile
Koalisyon Hükümeti oluşturmuştu.
Ecevit’in başında olan hükümette, CHP en çok sandalyeye sahip, hükümette ağırlıklı bir rol oynamıştı.
Bu rollerin en önemlisi.
Yunan Cuntasının, adayı Yunanistan’a bağlaması, yani ENOSİS ‘in gerçekleşmesine karşı durarak, 1974‘te akdi anlaşmalara dayanarak cuntanın girişimini engelledi ve Kıbrıs Türk halkının, toplu bir kıyımdan geçirilmesinin önüne geçti.
CHP‘nin adayla bu geçmişi varken.
Ana Muhalefet CHP‘nin.
Adadaki Kıbrıs Türk halkı ile yakından ilgilenmesi.
Süreçle ilgili, bilgi toplamasından daha olağan ne olabilir.
Heyet bilgileri topladıktan sonra.
Çeşitli kaynaklardan, elde ettikleri bilgileri, harmanlayarak, bir rapor haline getirip.
CHP Genel Başkanı, Sn. Kılıçtaroğlu’na sunmuşlar.
Akabinde de.
Kamu oyu ile paylaşmışlardır.
CHP Genel Başkan Yrd . Öztürk Yılmaz başkanlığındaki, Dış İşleri heyet üyeleri, Ahmet Akın, Oğuz Kaan Salıcı ve Serhan Topal‘dan oluşmuştu.
Dışişleri heyetinin, süreçle ilgili olarak hazırladıkları rapor.
Çözümün, hemen “Kapının arkasında” olduğunu göstermiyor.
Raporda saptanan, en önemli ayrıntı ise.
İktidarla, muhalefet arasındaki büyük görüş farklılığının, tespit edilmesidir.
Heyetin, Ada’daki temaslarından sonra.
Süreçle ilgili olarak, sürecin yaşandığı adada, tek elden haber alınabilmesidir.
Çünkü heyet.
Ankara’daki hükümetin, süreçle ilgili olarak, muhalefete bilgi vermemesi de, eleştirildi.
Hazırlanan raporda, “Ne pahasına olursa olsun bir çözümden yana olmadıklarını” dile getiren Yılmaz, çözümün kriterlerini, yazılan raporda şu şekilde dile getirdi:
“Çözümün, mutlak surette iki kesimin de, siyasi eşitliğine dayanması. İki kurucu devletin, kurucu devlet özelliklerinin
aşındırılmaması. Gerçek manada, iki kurucu devletin ortaya çıkması, yaşayabilir bir çözüm olması. Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin, temel hak ve çıkarlarını garanti altına alması. Daha da önemlisi, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devam etmesi.”
CHP‘nin raporunda can alıcı ifadeler.
Bu can alıcı ifadeleri, özetleyecek olursak.
CHP: bulunacak federasyon modelinde.
İki egemen kurucu devletten oluşacak bir yapı.
Kurucu Devlet adı altında, egemenliğe dayanmayan ve eyalet devletçiklere dayanan, bir modele karşı.
Bulunacak çözümde.
Mevcut, garanti sisteminin, devamından yana.
1974 Barış Harekatı’nda, büyük işlevi olan CHP‘den de, başka bir çözüm şekli beklenebilir miydi ?

Bu haber 9522 defa okunmuştur

:

:

:

: