Dünya, kurulalı beri , insanlık, hak elde etmekte, çetin mücadeleler verdi.
Bugün 8 Mart.
İnsanlık tarihine, kara yazılarla yazılan vahşetin, yıl dönümü.
İnsanları, köle olarak gören ve köle muamelesi yapılan ABD.
Sanayileşmiş ABD.
Bu sektörü ayakta tutacak iş gücünün bulunması için, karın tokluğuna, sınırsız bir zaman diliminde çalışacak ve hiçbir şikayet yapmayacak, kölelerden yararlandı.
Devir, siyahların köleliği devridir de.
Daha iyi koşullarda çalışmak için, greve başlayan 40.000 dokuma işçisinin, fabrikalara kilitlenmesi ve çıkan yangın sonucu kaçamayarak ölen 129 kadın dokuma işçisi.
Olay 1857‘de ABD‘de meydana geldi. Normal bir olaymış gibi görülür ve kapatılır.
Olayın yankıları, Avrupa kıtasına yansır.
Alman Sosyal Demokrat Partisi, 1910 tarihinde, 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasını teklif eder ve teklif kabul edilir.
Teklif kabul edildi.
Fakat tarih belirlenmemişti.
8 Mart tarihi 1921 yılında, Moskova’da gerçekleştirilen, 3. Uluslararası Kadınlar Konferansında ”Emekçi Kadınlar Günü “ olarak kabul edildi.
Ayni tarihte de Atatürk’ün, Türkiye’sinde.
Yani 1921‘de.
8 Mart, “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kabul edildi .
Dünyanın büyük bir bölümünde, ABD‘de, başta olmak üzere tanımadıkları, 8 Mart’ı, Türkiye 1921‘de, tanıdı.
Her yıl da kutladı, kutlanmaktadır da.
1945‘te kurulan BM Teşkilatı, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü ABD‘nin baskılarına rağmen, yıllar sonra kabul etmek zorunda kaldı.
Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak, BM‘de kabul edilen tarih dün gibi.
16 Aralık 1977.
Kabul kararının gerekçesinde ABD‘de yanan, 129 emekçi kadından bahsedilmez.
Çünkü BM‘lere, ABD‘nin hakim olduğu yıllar.
Sovyetler Birliği ile, ayni tarihte 8 Martın kabulü.
Rusya ve Ankara’da gerçekleştirilen devrimlerin, büyük
nedeni olsa gerek.
Bu ayrıca kadına verilen değerin ağırlığını, göstermesi bakımından da önemli bir karar.
1930 tarihi itibarı ile de Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı ve ödevi verildi.
Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verildiği tarihten, yıllar sonra, bu hak Dünyada bir çok ülkede, kadınlara verilmiştir .
Atatürk Devrimleri ile Kıbrıslı Türkler de, kadına ve kadın haklarına daha da eğilmişlerdir.
Günümüzde dünyada kadın haklarına ve kadının özgürlüğüne baktığımızda şunları görmekten, büyük üzüntü duyuyoruz.
“Satılan kadınlar.”
“Dövülen kadınlar.”
“İtilip kakılan kadınlar.”
“Öldürülen kadınlar.”
“Taşlanan kadınlar.”
“Diri diri gömülen kadınlar.”
“Manyaklara nikahlanan ve sonucu ölümle sonuçlanan, çocuk katliamları.”
Dünyamızda her yıl değil her gün 8 Mart’ı ansak ne yazar ?
Anmasak ne yazar ?