Artarda gelen, vekil istifaları, hem, halkımıza konu oldu.
Hem de, gündemin baş tacına oturdu, Dinçyürek’ten sonra, Taçoy.
Arkasından da, Gündüz’ün, DP–UG‘den istifa etmelerinin, halk üzerindeki tartışmaları, bitmeden.

Bu kez de CTP–BG partisi Milletvekili olan, Sennaroğlu,CTP–BG‘den istifa etti.
İstifa eden bu Sn. Vekiller kendilerine göre, istifa nedenlerini açıkladılar.
Sabahleyin bir iki, kahvehaneye gittim.
Zaman nispetinde de tanıdık dükkanlara gittim.
Hani
Vekillerin istifaları ile ilgili vatandaş genellikle bu istifalar üzerinde ciddi durmadı bile.
Vatandaşın derdi, geçim.
İstifalar, hiç umurunda olmadı bile.
Olay esprili bir şekilde değerlendirildi.
DP’ den istifa edenler için “Eski yuvadan“ bahsedildi.
Yani UBP.
“Gidip de ne yapacaklar“ sorusu soruldu.
Başka bir görüş “Sağda birlik“ düşüncesini ortaya attı.
Bir başkası “Bunun için istifa ettilerse , bunun arkasında beyaz saçlı olabilir.”
Hemen, bir başka ses “Hüseyin, bu işe ne der.”
“Hangi Hüseyin ?”
“ Özgürgün yahu.”
“Ha. Bu işte beyaz saçlı varsa, hiçbir şey yapamaz.”
Yandaki masada oturan iki kişi, yanımıza geldi.
“Bütün vekillerin, seçilememe korkusu var. Bu istifalar bundan .”
Yanındaki; “Yeni imaj yaratmaya çalışıyorlar.”
“Ne yaratırlarsa yaratsınlar, nafile. Görüp görecekleri bu.”
Kalkıp, ayrılmak için, izin istedim.
Bırakmadılar.
“Sen ne düşünüyorsun“ dediler.
Sizleri dinliyorum, dedim.
Olmaz olmaz.
Bir şeyler söyle.
Söyleyeyim, dedim
Ağaçlar, yapraklarını sonbaharda döker.
Bizim partilerde, yaprak dökümü, yanlış mevsimde başladı.
Yaprak dökümü, sonbahar mevsiminde olur.
Şimdi, ilkbahar mevsimindeyiz.
Vekillerimiz, mevsimleri, şaşırmış.
Partilerine, tutunacak ne güçleri, ne de becerileri kaldı.
Mevsimsiz başlayan, bu yaprak dökümü devam edeceğe benziyor.
Hele hele seçilememe, korkusu.
Siyasi gelecek, endişesi.
Bünyeleri, kemirmeye başladı ise.
Ağaçlarda yapraklar dökülmeye, devam edecek.
Korkunun, ecele faydası var mı ?
Bu dünyada, eninde sonunda “Kim ne ekerse, onu biçecektir.”
Biçmeye, başlamışlardır bile.