Demokrasinin yerleşmediği, dönemlerde idarelerde, tek güç vardı.
O da, hükümdarın gücü idi.
Fransız devriminden sonra güç tekten üçe bölündü.
Yasama, yürütme, yargı.
Bu, klasik Demokrasiler ile gelişen, bir sistem oldu.
Demokrasi ile gelişen, başka bir unsur daha oldu.
Basın.
Yani gazetecilik.
Buna da siyasal rejimlerde “Dördüncü güç“ olarak isim verildi.
Basın.
Yani gazetecilik.
Kuvvetler ayrılığı olan, üç kuvvetten, daha etkili olmaya başladı.
Bundan dolayı olacak ki, zaman zaman gazeteler, kapatılmakta.
Baskılarının yapılması, engellenmektedir.
Günümüze dek maalesef, bu uygulama devam etmektedir.
Basından korkan basın özgürlüğünün karşısına dikilen ve basını susturmaya çalışan diktatörler, bununla mücadele ederlerken, teknolojinin gelişmesi ile karşılarına bir de radyo, arkasına da, Televizyon.
Dördüncü güç olan, basının ismi değişti.
Hepsine birden, medya dendi.
Tabii bir de, sosyal medya çıktı.
Bu, konumuz dışında.
Dördüncü kuvvet olarak bütünleşen, medyayı ele alacağız.
Medya denince.
Siyasal iktidarların, el aman çektikleri, bir güç.
Bunun için bu kollektif gücün, gücünü kırmak, gemlemek, işlerine gelir.
Bunun için, çeşitli yasal tedbirler alırlar.
Medyanın, sesini kısmak için.
Çağdaş Demokrasilerde de, bir çok kısıtlamalar yapılır.
Bizde de YYK diye, bir kurum var.
TV‘leri, denetlemek için.
Tabii, bu denetim, özel TV’ler için.
Devletin TV’lerine, denetim gerekmez.
Siyasi erk, buralara, atayacağı müdürlerle, doğal denetimi yapar.
Esas sorun, özel TV’lerin sesinin kısılması.
Ülkemizde, özel TV’ler, haksız rekabet koşulları nedeni ile ekonomik sıkıntılar, içindeler.
Bu yüzden bu olanaklar ölçüsünde uyduda kalacak, maddi güçleri kalmadı.
Niye kalmadı ?
Devleti yönetenler Nisan ayından itibaren Özel TV‘lere, katkıyı kesiyor.
Özel TV‘ler, sadece, Selvili Tepeden yayın yapacak.
Bu ise KKTC‘deki halk, bu kanalları izlemeyecek.
Uyduyu tercih edecek.
Bundan dolayı da, siyasi erkin, bu kanallardan çekincesi kalmayacak.
Uydudaki TV olan, BRT‘nin yayınlarını izleyecek.
Yani “sahibinin sesini.”
Böylece, siyasal iktidarların korkulu rüyası olan, dördüncü güç olan medya. Bu yöntemle, izlenmekten men edilmiş olacak.
Siyasal iktidar susmak ve çare üretmemekle, buna katkı da sağlamaktadır.
Devlet TV‘lerinde, belki şimdi boruları ötecek.
Bu şimdilik.
İleride, bakalım, hangi siyasal partilerin borusu ötecek ?
Özel TV‘lere, uyduda kalma çaresi üretilmezse, bu, KKTC demokrasisine vurulmuş, bir hançer olacaktır.
Çağdaş Demokrasi, katılımcılıktır.
Çok sesliliktir.